
Esas No: 2015/18859
Karar No: 2016/1008
Karar Tarihi: 27.01.2016
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/18859 Esas 2016/1008 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 01.12.2004 gününde verilen dilekçe ile irtifak hakkı bedelinin tespiti istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28.06.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, irtifak hakkı bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Davacı vekili, hükmün temyiz edilerek dosyanın Yargıtay"a gönderilmesinden sonra vermiş olduğu 02.11.2015 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini bildirmiştir. Davacı vekili Av. ....."ın dosyada mevcut ..... Noterliğinin 12.07.2013 tarihli ve ..... yevmiye numaralı vekaletnamesinde davadan feragate yetkisinin olduğu anlaşılmaktadır.
HMK"nın 307. maddesinde feragatin, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olduğu belirtilmiştir.
HMK"nın "Feragat ve kabulün şekli" başlıklı 309. maddesi hükmüne göre de feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.
Yukarıda belirtildiği üzere feragatin kati bir hükmün hukuki neticelerini hasıl edeceği hükme bağlanmıştır. Yine belirtmek gerekir ki feragatin geçerliliği karşı tarafın muvafakatine bağlı değildir. Etkisini onu yapanın tek yönlü irade beyanı ile doğurur. Yargıtay"ın yerleşik uygulamaları da bu yöndedir (11.4.1940 tarihli ve 70 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.5.1992 tarihli ve 1992/2-250/364 sayılı kararı).
Bu nedenle kararın davacının davadan feragati hakkında mahkemesince bir karar verilmek üzere bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden 15 gün sonra karar düzeltme yolu açık olmak üzere 27.01.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.