14. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/3073 Karar No: 2021/602 Karar Tarihi: 03.02.2021
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/3073 Esas 2021/602 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2017/3073 E. , 2021/602 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, 03/03/2016 gününde verilen dilekçe ile terekenin tespiti ve terekenin resmi tasfiyesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine dair verilen 28/03/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin muris İnanç Alimanoğlu’ndan alacaklı olduğunu ve hakkında icra takibi başlattığını, murisin ölümü üzerine mirasçılarına karşı takibe devam ettiğini ancak mirasçıların tamamının mirası reddettiklerini belirterek terekenin tespiti ile terekenin tasfiyesini mirasın reddine karar veren Sakarya 1. Sulh Hukuk Mahkemesinden talep etmiştir. Sakarya 1. Sulh Hukuk Mahkemesince talebin tevzi bürosuna gönderilmesi üzerine Sakarya 2.Sulh Hukuk Mahkemesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda davanın "TMK m 590 gereğince 1 aylık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine" karar verilmiştir. Hükmü, davacı .... vekili temyiz etmiştir. Ölenin en yakın mirasçıları tarafından reddedilen miras, sulh hakimi tarafından iflas hükümlerine göre resmi tasfiye yoluna gidilir. (20.9.1959 tarihli 4/10 sayılı İçt.Bir.Kararı) 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 612. maddesinde, "En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan mirasın sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edileceği, tasfiye sonunda arta kalan bir değer varsa bunun mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine verileceği" hükmedilmiştir. Buradaki "en yakın mirasçılar" kavramıyla anlatılmak istenen, murisin ölümünde ilk bakışta ve doğrudan doğruya mirasçı sıfatına sahip olan yasal mirasçılardır. Somut olaya gelince; sulh hukuk mahkemesince yapılacak resmi tasfiye bir süreye ve isteğe bağlı değildir. 4721 sayılı TMK"nın 612. maddesi uyarınca mirasın gerçek reddini tespit ve tescil edip başka mirasçı bulunmadığını gören mahkemenin terekeyi resen iflas hükümlerine göre tasfiye etmesi gerekir. Alacaklının talebi TMK m. 612 uyarınca mirasın reddini tespit eden mahkemeyi harekete geçirmeye yöneliktir. En yakın mirasçıların tamamı tarafından reddin tespiti halinde, terekenin tasfiyesine, mirasın reddine karar veren mahkemece karar verilmesi gerekir. Mahkemece, dosyanın hükmü veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekirken yasal olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 03.02.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.