Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/9810 Esas 2021/2074 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/9810
Karar No: 2021/2074
Karar Tarihi: 11.03.2021

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/9810 Esas 2021/2074 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan tutuksuz yargılanan sanıkların adil yargılanma ilkesine aykırı bir biçimde müdafii hazır bulundurulmaksızın mahkumiyet hükümleri kurulmasını ve sanığın ByLock kullanıcısı olduğuna dair yetersiz delillere dayanılarak hüküm kurulmasını kanuna aykırı bularak hükümlerin bozulmasına karar verdi. Karara göre CMK'nın 150/3, 188/1, 197/1 ve 289/1-a-e maddelerine muhalefetten dolayı sanıkların hakkı ihlal edilmiştir.
- TCK\"nın 314/2
- 3713 sayılı Kanunun 5/1
- TCK\"nın 62/1
- 58/9
- 53
- 63 maddeleri
16. Ceza Dairesi         2019/9810 E.  ,  2021/2074 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62/1, 58/9, 53, 63 maddeleri gereğince mahkumiyet hükümlerine yönelik istinaf başvurularının esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararların niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    1- Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan tutuksuz olarak yargılaması yapılan sanıkların, yargılama aşamasında kendilerinin seçtiği bir müdafii bulunmadığı gibi CMK"nın 156. maddesi gereğince de re"sen bir müdafii görevlendirilmediği, sanıklara isnat edilen “silahlı terör örgütü üyeliği” suçunun niteliği dikkate alındığında, CMK"nın 150. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca hakkında müdafii görevlendirilmesinin zorunlu olduğunun anlaşılması karşısında, Anayasanın 36, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddelerinde teminat altına alınan adil yargılanma ilkesine aykırı olacak ve savunma hakkının kısıtlanmasını doğuracak biçimde kovuşturmada müdafii hazır bulundurulmaksızın mahkumiyet hükmü kurulmak suretiyle CMK"nın 150/3, 188/1, 197/1 ve 289/1-a-e maddelerine muhalefet edilmesi,



    2- Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmü yönünden ayrıca;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; "ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dâhil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı"nın kabul edildiği gözetilmekle,
    ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanık ..."nün ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, ByLock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, ilgili birimlerden ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme raporu getirtilmeye çalışılıp, tespit ve değerlendirme raporunun temin edilememesi halinde sanığın teknik olarak bu programı kullandığının tespiti açısından HİS(CGNAT) ve HTS kayıtları üzerinde uzman bilirkişiye inceleme yaptırılarak, ayrıca UYAP veri havuzunda sanık hakkında herhangi bir beyan yahut ifade olup olmadığı araştırılıp bulunması halinde beyan ve ifadelerin onaylı örneklerinin dosya arasına getirilip duruşmada sanık ve müdafiine okunarak, gerekirse ilgili şahısların tanık olarak dinlenildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken sanığın ByLock kullanıcısı olduğuna dair yetersiz ByLock sorgu tutanaklarına dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması;
    Kanuna aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin öncelikle bu sebeplerden CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Kütahya 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 11.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.