17. Hukuk Dairesi 2016/2324 E. , 2018/7308 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davacının aleyhine, ... İcra Müdürlüğü"nün 2009/5631 sayılı dosyası ile dava dışı temlik eden ... tarafından, takip başlatıldığını, davacının bahse konu senedin kefili, dava dışı ... isimli kişinin ise asıl borçlu sıfatı ile senet dolayısı ile borçlu olduğunu, dava dışı ..."in damadı olan davalı ..."a verdiği talimat ile ..."e olan borcunu ödeyerek kapattığını, buna rağmen davalı ..."ın kendisini alacağı temlik almış gibi göstererek takibe kendisi hakkında devam ettiğini, diğer borçlu bulunan kayınpederi ... hakkında ise herhangi bir takip işlemi yapmadığını, yapılan temlik işleminin muvazaalı olduğunu belirterek davalı ..."a borçlu bulunmadığının tespitine, yapılan ödemelerin İİK"nın 72/5-6 maddesi gereğince istirdadı ile alacağın %20"sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep talep etmiştir.
Davalı davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davanın kabulü ile davacı ..."nın ... İcra Müdürlüğü"nün 2009/5631 sayılı icra takip dosyası bakımından 15 Ağustos 2011 tarihli temlikname nedeniyle davalı ..."a borçlu olmadığının tespitine, 15 Ağustos 2011 tarihinden itibaren icra dosyasına davacı tarafça yapılan ödemelerin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, davacı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin kabulü ile temlik tutarı 18.155,00 TL üzerinden %20 oranında hesaplanan 3.631,00 TL"nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacının talebi, yapılan temlik işleminin muvazaalı olması nedeniyle davalı tarafa borçlu olmadığının tespiti ve yapılan ödemelerin istirdadına yöneliktir. Mahkemece yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Somut olayda; dava dışı alacaklı ... senet borcundan dolayı davacı ve dava dışı borçlu ... hakkında takip başlatmıştır. Dava dışı borçlu ... takip konusu borcun ödenmemesi nedeniyle 18.02.2010 tarihinde ... İcra Ceza Mahkemesi"nin 2010/106 esas sayılı dosyasında taahüdün ihlali nedeniyle 3 aya kadar tazyik hapsine mahkum edilmiş, bunun üzerine dava dışı borçlu 16.07.2010 tarihinde icra müdürlüğüne başvurarak borç bitinceye kadar maaşından kesinti yapılmasına muvaffakat ettiğini bildirmiştir. Bu muvaffakat üzerine aynı tarihte takip alacaklısı dava dışı ..."in taşınmazları üzerindeki haczin kalkması için dilekçe vermiş olup, borcun ödeneceği inancıyla haczin kaldırılması talebi hayatın olağan akışına aykırı değildir. 15.08.2011 tarihinde dava dışı alacaklı ... ... 1. Noterliği vasıtasıyla takip konusu borcu davalı ..."a temlik etmiş olup temlik işlemi usulüne uygundur. Ayrıca dava konusu olay ile ilgili davacı ...; davalı, dava dışı borçlu ve icra dosyasının alacaklısı hakkında şikayette bulunmuş ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2011/3764 esas sayılı dosyası ile kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş, karar kesinleşmiştir.
Davacı takip konusu borç nedeniyle kefil sıfatıyla sorumludur. B.K kefaletle ilgili hükümlerine göre kefil, alacaklıya karşı borçlunun borcunu ifa etmemesinin sonuçlarından kişisel olarak sorumlu olmayı taahhüt eder. Temlik işleminden sonra takip konusu borca dair ödemelerin devam ettiği, borcun kapanmadığı anlaşılmakla temlikten sonra yapılan ödemenin temliğin muvazaalı olduğu iddiasıyla istirdadı mümkün değildir. Usulüne uygun temlik sonucu davacının muvazaa iddiasıyla istirdat talep etme hakkı olmayıp ancak diğer borçluya rücu imkanı bulunduğu dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 19.07.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.