Davacı A.. M.. tarafından, davalı C.. G.. aleyhine 08/06/2012 gününde verilen dilekçe ile satışın iptalinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27/02/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davalının diğer temyiz itirazına gelince; Dava, araç mülkiyetinin tespiti ile satışın iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, oto kiralama işi ile uğraştığını, dava dışı H.. Y... isimli kişiye davaya konu aracı kiraladığını, bilahare adı geçen şahsa ulaşılamaması üzerine, aracının çalınmış olabileceğinden şüphelendiğini, yaptığı başvuru sonucunda aracın sahte belgeler ile iki kez devredildiğinin tespit edildiğini belirterek; davaya konu araca ilişkin olarak yapılan satışların iptali ile aracın adına tescilini talep etmiştir. Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur Mahkeme, ilk satıştan beş gün sonra yapılan satışın nedeninin araştırılmadığı, aracın piyasa fiyatından çok aşağıda bir miktara satın alındığı, bu nedenle davalının iyi niyet iddiasının kabul edilemeyeceği gerekçesi ile davanın kabulüne, davaya konu araca yönelik yapılan satışın iptaline, davacı adına tesciline karar vermiştir. Tescil, idari bir işlem olup trafik kaydındaki tescilin iptali ile yeni kayıt ve tescile karar verilmesi, idareyi işlem yapamaya zorlayıcı bir karardır. Oysa adli yargı yerinde, idareyi işlem yapmaya zorlayıcı türden bir karar verilemez. Mahkemece, davaya konu aracın mülkiyetinin, davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmekle yetinilmesi gerekirken, satışın iptali ve tescile karar verilmiş olması doğru değildir. Açıklanan nedenle kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2) numaralı bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 11/09/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi. .