21. Hukuk Dairesi 2015/7799 E. , 2015/12867 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk İş Mahkemesi
Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan .... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlerle temyiz kapsam ve nedenlerine göre; davalı ...(Votorantim) Aş"nin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, sigortalının iş kazası sonucunda vefatı nedeniyle yakınlarının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davalı ... açısından davanın feragat nedeniyle reddine, davalı .. açısından kusuru bulunmadığından davanın reddine, davacı eş açısından 160.809,75 TL maddi, 17.500,00 TL manevi, davacı çocuk açısından 13.549,13 TL maddi, 13.125,00 TL manevi tazminatın hakkında davanın reddine karar verilen davalılar dışındaki davalılardan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir.
Dosya kapsamından, Dairemizin 24/10/2011 tarihli ilamı ile bozulmasına karar verilen hükmün davacı tarafça temyiz edilmediği anlaşılmaktadır.
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda “usuli kazanılmış hak” kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin yada tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
Bu açıklamalardan olarak somut olayda, yerel mahkemenin bozulmasına karar verilen 13/10/2010 tarihli hükmünün davacı tarafça temyiz edilmemesi üzerine, davalılar lehine usuli kazanılmış hak oluştuğundan, mahkemece 13/10/2010 tarihli kararda hükmolunan maddi tazminattan fazlasına karar verilemeyeceği gözden kaçırılıp, usuli kazanılmış hak aşılarak fazlaya karar verilmesi doğru değildir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı ..."nin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.