11. Ceza Dairesi 2016/8264 E. , 2017/8472 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenlemek
HÜKÜM : Mahkumiyet
1-Sanık hakkında “2006, 2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura düzenlediği” iddiası ile açılan kamu davasında; sanığın savunmasında suçlamayı kabul etmeyerek, düzenlenen faturalarla herhangi bir ilgisinin bulunmadığını,... ve... isimli kişilere vekalet verdiğini, faturaların kendi bilgisi dışında sahte olarak düzenlediğini, bu kişilerin muhasebecilerinin ... ve... olduğunu belirtmesi, sahte fatura düzenlemek suçunda suçun maddi konusunun fatura oluşu, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanunun Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" şeklindeki düzenlemeye göre de, alım-satım ya da hizmet ifasının belgesi olan faturaların, Vergi Usul Kanununun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi, sanığın düzenlediği iddia olunan faturaların asılları veya onaylı örneklerinin de dosya içerisinde bulunmaması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenebilmesi bakımından; suça konu fatura asılları ya da onaylı suretlerinin duruşmaya getirtilip incelenerek kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespit edilmesi, faturalardaki yazı ve imzalar ile sanık tarafından imzalanmış görünen 26.06.2003, 17.07.2003 ve 08.02.2008 tarihli dilekçelerdeki imzaların sanığın eli ürünü olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması, sanığın savunmasında bildirdiği ...., ... ve ...ın açık kimlik ve adres bilgilerinin tespitiyle tanık sıfatıyla beyanlarına başvurulması, faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin de dinlenerek, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları ve sanığı tanıyıp tanımadıklarının sorulmasından sonra, toplanan tüm delillere göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini yerine, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kabule göre de;
a)Sahte fatura düzenlemek suçunda her takvim yılında işlenen suçların birbirinden ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu, ancak aynı takvim yılı içerisinde farklı aylarda/zamanlarda düzenlenen sahte fatura eylemlerinin bir bütün halinde zincirleme sahte fatura düzenleme suçunu oluşturacağı cihetle; somut olayda sanık hakkında, “2006, 2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek” suçlarından kamu davası açıldığı, her takvim yılındaki eylemlerin ayrı ayrı suçları oluşturduğu gözetilmeden tek hüküm kurulması suretiyle eksik ceza tayini,
b)5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığı gözetilerek sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 04.12.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.