MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Zincirleme biçimde nitelikli zimmet (her iki sanık
hakkında)
HÜKÜM : Sanık ..."in zincirleme biçimde basit zimmet,
sanık ..."ın ise zincirleme basit zimmete yardım
etme suçlarından mahkumiyetlerine
... yönünden re"sen

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Duruşma isteğinin süresinde ve yerinde olduğu anlaşılmakla; sanıklardan ... yönünden duruşmalı, duruşma isteği bulunmayan diğer sanık ... bakımından duruşmasız inceleme yapılmasına, tutuklu sanık ..."nın duruşmada hazır bulunması isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 318/2. maddesi uyarınca REDDİNE, Gelir İdaresi Başkanlığı adına Bursa Vergi Dairesi Başkanlığının hükümden sonra verdiği 25/12/2015 havale tarihli dilekçesindeki davaya katılma istemi hususunda, mahkemece 02/07/2015 günlü celsede Maliye Hazinesinin davaya katılmasına karar verilmiş olması da gözetilerek bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına, sanıklardan ..."nın hesaplarına ihtiyati tedbir konulması istemi hakkında da hukuk mahkemesine müracaatta muhtariyetine karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
UYAP sistemi kayıtlarına göre, katılan Hazine vekilinin temyiz isteminin 5271 sayılı CMK"nın 38/A-5 maddesi gereğince yasal süresinde olduğu gözetilerek yapılan incelemede;
Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı TCK"nın 53/1-5. maddesinde yer alan bazı ibarelerin iptaline ilişkin ilamının sanıklardan ... ve anılan Yasa maddesinin 1. fıkrası hükmüne ilişkin olarak da sanık ... haklarında infaz aşamasında nazara alınması mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanıklardan ... hakkında verilen hüküm yönünden yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Sanıklardan ..."nın yüklenen suçu 5237 sayılı Yasanın 53/1-a maddesindeki yetkinin kötüye kullanılması suretiyle işlemediği kabul edilmesine rağmen hakkında aynı Yasanın 53/5. maddesinin uygulanması,
Kanuna aykırı, katılan Hazine vekili ve sanık ... müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ancak bu cihetin yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, sanık ..."ya ilişkin hüküm fıkrasından “5237 sayılı yasanın 53/5 maddesi gereğince sanığın görevinin kendisine verdiği hak ve yetkileri kötüye kullanarak yüklenen suçu işlediğinden cezanın infazından sonra işlemek üzere takdiren hükmolunan cezası kadar 7 YIL 6 AY SÜRE İLE 53/1.A MADDEDE ÖNGÖRÜLEN HAKLARI KULLANMAKTAN YASAKLANMASINA,” ibaresinin tümüyle çıkartılması suretiyle, sanık ... hakkında kurulan ve eleştirilen husus dışında sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK, delillerle iddia ve savunma, duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan eleştirilen husus dışında yerinde görülmeyen, katılan Hazine vekili ile sanık ... müdafiin yazılı ve duruşmalı inceleme sırasındaki sözlü temyiz itirazlarının reddiyle sanık ... hakkındaki re"sen de temyize tabi olan hükmün DOĞRUDAN ONANMASINA, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18/09/2012 gün ve 2012/1-941-1780 sayılı ve 12/04/2011 gün ve 51-42 sayılı Kararlarında da belirtildiği üzere, temyiz aşamasında geçen sürenin, CMK"nın 102. maddesinde yazılı azami tutukluluk süresinin hesabında dikkate alınmayacağı, 5271 sayılı CMK"nın 102. maddesinde öngörülen tutuklama sürelerindeki sınırların da aşılmadığı anlaşılmış olup, sürdürülen tutuklama tedbirinin orantılı bulunması ve tutuklama tarihine göre sanıklar müdafiileri ile sanıklardan Selamet"in tahliye istemlerinin ayrı ayrı REDDİNE, karardan bir suretin istemde bulunanlara tebliğine, 17/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.