8. Hukuk Dairesi 2010/1159 E. , 2010/4951 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katılma alacağı
... (...) ile ... aralarındaki katılma alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... Aile Mahkemesinden verilen 19.10.2007 gün ve 641/892 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili ile davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incealendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili,tarafların 2001 yılında evlendiklerini, 04.07.2005 tarihinde kesinleşen hükümle boşandıklarını, taraflar arasında 25.12.2002 tarihinde mal ortaklığı sözleşmesinde evlilik birliği içerisinde edinilen taşınır ve taşınmazların yarı yarıya paylaşılacağının kararlaştırıldığını açıklayarak 2258 ada 1 parsel üzerindeki 8 nolu bağımsız bölüm, banka hesabında bulunan para ve müşterek konuttaki ev eşyalarının sürüm değerinin yarısı ile ... plakalı aracın korunması ve iyileştirilmesine yapılan katkı payı alacağının yasal faiziyle birlikte davalıdan alınmasına ve dava konusu taşınmazın aile konutu olarak tahsisine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, müşterek ev eşyaları ve otomobilin iyileştirilmesine yapılan katkı kanıtlanamadığından bu yöndeki davanın reddine,aile konutu tahsisi hususunda karar verilmesine yer olmadığına, 2258 ada 1 parsel üzerindeki 8 numaralı bağımsız bölüm ve banka hesabındaki paraya ilişkin davanın kısmen kabulüne, taşınmaz üzerinden 16404 TL katkı payı alacağının keşif tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle, banka hesabında bulanan 1910 TL paranın taraflar arasındaki sözleşme uyarınca 955 TL"nin boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesi üzerine; hükmün, taşınmaz üzerindeki katkı payı alacağının miktarı ile müşterek ev eşyalarına ilişkin bölümleri davacı vekili, taşınmaz üzerindeki katkı payı alacağı hesabına ilişkin olarak davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar, 24.02.2001 tarihinde evlenmişler 13.04.2004 tarihinde açılan davanın boşanmayla sonuçlanması ve hükmün 04.07.2005 tarihinde kesinleşmesi üzerine boşanmışlar, mal rejimi boşanma davasının açıldığı 13.04.2004 tarihinde sona ermiştir. (TMK.mad.225)
Dava konusu 2258 ada 1 parsel üzerindeki 8 numaralı bağımsız bölüm, inşaat halinde iken 01.11.1998 tarihinde satış sözleşmesiyle devralınmış ve 07.10.2002 tarihinde davalı ... adına tescil edilmiş, 33 AF 187 plakalı otomobil ise, 28.04.1999 tarihinde satış yoluyla davalı koca adına tescil edilmiştir. Tarafların evlendikleri tarihten 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı rejiminin (743 sayılı TKM.mad. 170) bu tarihten sonra ise, edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu (4722 sayılı Kanunun 10.md. TMK.202 md.) anlaşılmaktadır.
Mahkemece, 25.12.2002 tarihli “mal ortaklığı sözleşmesi” esas alınarak taraflar arasındaki uyuşmazlık çözüme kavuşturulmuştur. 4722 sayılı Kanunun 10/3.maddesinde , “… bir yıllık süre içinde mal rejimi sözleşmesiyle yasal mal rejiminin evlenme tarihinden geçerli olacağını kabul edebilirler.” denilmektedir. Diğer bir anlatımla, sözleşmenin yapıldığı 25.12.2002 tarihinde yasal mal rejimi, edinilmiş mallara katılma rejimi olup sözleşmeyle ancak edinilmiş mallara katılma rejimi evlenme tarihinden geçerli olmak üzere geriye götürülebilecektir. 01.01.2002 tarihinden önce mal ayrılığı rejimi geçerli olup somut olayda; taraflar, yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejiminin aksine mal ayrılığı sözleşmesi yaparak evlilik birliği içerisinde edinilen taşınır ve taşınmaz mallara yarı yarıya sahip olunacağını kararlaştırmışlardır. Bu açıklamalardan anlaşılacağı üzere, taraflar arasındaki sözleşme kanunun öngördüğü koşulları taşımadığından geçerli bir mal rejimi sözleşmesi olarak kabul edilemez. O halde ; uyuşmazlığın tarafların evlendikleri tarihten 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı rejimi, (743 sayılı TKM. mad. 170) bu tarihten sonra ise edinilmiş mallara katılma rejimi (4722 sayılı Kanunun 10. md. TMK. 202 md.) çerçevesinde çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Taşınmazın 01.11.1998 tarihinde taksitli olarak satın alınması ,ödemelerin bir bölümünün evlenme tarihinden önce bir bölümünün ise evlilik birliği içerisinde ödenmesi dikkate alınarak edinilen malların edinme tarihi itibarı ile davacı kadının gelirinden yapmış olduğu katkı oranının belirlenmesi, katkı payı alacağı belirlenirken 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinin 152. maddesi uyarınca davalı kocanın evi geçindirme yükümlülüğü de gözetilerek davalıya ait taşınmazın alımına davacının gelirinden sağlayabileceği katkının miktarı konusunda uzman bilirkişinin görüşü de alınmak suretiyle taşınmazın alım tarihindeki bedeline davacının katkı oranını bulmak ve taşınmazın dava tarihinde belirlenmiş olan değeriyle bulunan oranın çarpımı sonucu davacının katkısını tesbit etmekten ibarettir. Açıklanan yönler üzerinde durulması mevcut ve elde edilecek tüm deliller birlikte değerlendirilerek taşınmazın alınmasına davacının katkısı bulunup bulunmadığının saptanması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir.
Bundan ayrı, mahkemece, müşterek olarak alınan ve dava dilekçesinde liste halinde gösterilen ev eşyalarının davacı tarafından götürüldüğü, kanıtlama yükünün davacı tarafta olup davacı tarafça yemin teklifinde bulunmak istenilmediği gerekçesiyle kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemece davacı vekilinin verdiği delil listesinde tanık olarak gösterilen kişilerden müşterek olarak alınan ev eşyalarının kimde kaldığı davacı tarafından götürülüp götürülmediği açık ve ayrıntılı bir şeklide sorulmamış, taraflardan hangisi üzerinde kaldığı hususundaki duraksama giderilmemiştir. Davacı vekilinin ev eşyalarına ilişkin iddialarının kanıtlanması bakımından tanık olarak gösterdiği kişiler usulen çağrılarak davaya konu liste halindeki ev eşyalarının kim tarafından alındığı, davacı tarafından götürülüp götürülmediği hususunun tanıklardan sorularak belirlenmesi, beyanlar arasında çelişki bulunması halinde usulüne uygun olarak giderilmeye çalışılması ondan sonra elde edilecek sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçelerle ev eşyalarına ilişkin davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekili ile davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün taşınmaz ve ev eşyalarına ilişkin bölümlerinin HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 235,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine 21.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.