15. Ceza Dairesi 2017/4398 E. , 2019/7169 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : a-TCK’nın 204/1, 62, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
b-TCK’nın 158/1-d, 35/1-2, 62, 52, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
Resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, mağdur adına düzenlenen 28/02/2008 ve 30/03/2008 tarihli ayrı ayrı 12.000 TL bedelli 2 adet senedi borcu karşılığı ciro ederek tanık ..."e verdiği, icra takibi yapılan senet üzerinde yaptırılan kriminal incelemede senet borçlusuna ait imzaların mağdura ait olmadığı, senetteki yazıların sanığa ait olduğu tespit edildiği ve sanığın bu şekilde atılı resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediği iddia edilen olayda;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre katılan ve sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın akrabası olan müştekiye 1992 yılında ..."daki iş yerini 74.200 marka sattığını, karşılığında hatırlamadığı miktarda senet aldığını, ancak şikayetçinin iflas nedeniyle borcunu ödemediğini, bu nedenle senetleri icraya verdiğini, müşteki ifadesinde sanığın akrabası olduğunu, aralarında daha önceden alış veriş olduğunu beyan etmesi karşısında, sanık ile mağdur arasındaki işyeri alım-satımı ilişkisi bulunup bulunmadığı, mağdurun bu nedenle sanığa borçlu olup olmadığı hususlarının araştırılarak sanığın resmi belgede sahtecilik eyleminin 5237 sayılı Yasanın 211. maddesinde düzenlenen ""bir hukuki ilişkiye dayanan alacağın ispatı veya gerçek bir durumun belgelenmesi amacıyla sahtecilik"" ve dolandırıcılık suçunun da icra takibini bizzat sanığın başlatmaması ve suça konu senedi cebri icra yoluyla tahsile kalkışan ... hakkında herhangi bir dava açılmaması karşısında, sanığın dolandırıcılık eyleminin TCK"nın 157/1 ya da TCK"nın 159. maddesi kapsamında "bir hukukî ilişkiye dayanan alacağı tahsil amacıyla işlenmesi"suçunu oluşturup oluşturmayacağı tartışılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan hüküm kurulurken hapis cezası alt sınırdan tayin edilidiği halde, ayrıca yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden aynı gerekçeyle adli para cezasına esas alınması gereken tam gün sayısının 16 gün olarak tayini suretiyle çelişki yaratılması,
Kanuna aykırı olup, katılan ve sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükümlerin BOZULMASINA, 24/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.