Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2013/10729 Esas 2014/11356 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/10729
Karar No: 2014/11356
Karar Tarihi: 05.05.2014

Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2013/10729 Esas 2014/11356 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sakarya 2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararda, sanığın sahte kredi kartını kabul etme eylemi ile ilgili olarak TCK'nun 245/3. maddesi uyarınca cezalandırıldığı belirtilmiştir. Ancak, suçun teşebbüs aşamasında kaldığı anlaşıldığı için yarar sağlama unsuru gerçekleşemediği ifade edilmektedir. Kararda, sanığın sabıka kaydına konu karşılıksız çek keşide etmek suçları ile ilgili olarak hükümden sonra yürürlüğe giren 5941 sayılı Kanun'un objektif koşulları ile kişilik özellikleri ve duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak hükmün açıklanmasının geri bırakılması gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri olarak TCK'nun 245/3. maddesi, TCK'nun 50. maddesi ve CMK'nun 231/5. maddesi gösterilmiştir.
8. Ceza Dairesi         2013/10729 E.  ,  2014/11356 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 11 - 2011/326568
    MAHKEMESİ : Sakarya 2. Asliye Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 16/10/2008
    NUMARASI : 2007/226 (E) ve 2008/669 (K)
    SUÇ : Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması

    Gereği görüşülüp düşünüldü:

    Sanığın, C.. S.. D.. N.A isimli bankaya ait ...... nolu hesaba ilişkin, kopyalanarak oluşturulmuş sahte kredi kartını kabul etme eylemi ile ilgili olarak gereğinin mahallinde takdir ve ifası mümkün görülmüş; TCK.nun 245/3. maddesinde temel hapis cezasının alt sınırının dört yıl olması ve adli para cezasında gerekçesi gösterilerek alt sınırdan uzaklaşılarak teşdiden ceza verildiğinin anlaşılması karşısında, tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.

    Sanığın suça konu kredi kartını kullanarak alışveriş yaptığı POS cihazının ait olduğu bankanın kartın kopya olduğunu farkederek alışveriş yapılan işyerini telefonla araması üzerine, işyeri sahibinin sattığı ürünleri teslim etmeyerek emniyete haber vermesi şeklinde gerçekleşen olayda yarar sağlama unsuru gerçekleşemeden eylemin sona ermesi karşısında suçun teşebbüs aşamasında kaldığı anlaşılmakla;

    Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine göre sanık müdafiinin, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak:

    1- Sanık müdafiinin lehe hükümlerin uygulanması yönündeki talebinin TCK.nun 50. maddesi uyarınca kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın seçenek yaptı- rımlara çevrilmesini de kapsadığı gözetilmeden bu konuda bir karar verilmemesi,

    2- Sanığın sabıka kaydına konu karşılıksız çek keşide etmek suçları ile ilgili olarak hükümden sonra yürürlüğe giren 5941 sayılı Kanunda 6273 sayılı Yasa ile yapılan değişiklik karşısında, CMK.nun 231/5. maddesindeki objektif koşullar yanında kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurulup, yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususu değerlendirilerek, hükmün açıklanmasının geri bırakıl- ması hususunda bir karar verilmesinde zorunluluk bulunması,

    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince (BOZULMASINA), 05.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.