11. Hukuk Dairesi 2015/14831 E. , 2016/3222 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada... ...2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 29/09/2015 tarih ve 2014/211-2015/112 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı adına 03. sınıfta tescili 2010/... sayılı "...." markasının, davalının yetkisi dahilindeki kişisel temizlik ürünleri dışındaki tescilinin müvekkilinin zeytinyağı ve zeytinyağı ile ilişkili yemeklik sıvı yağ gibi ürünler bakımından tanınmış "Komili" markasının itibarını ve ayırt ediciliğini zedeleyeceği gerekçesiyle, davalı markasının bir kısım mallar bakımından hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının, yenilebilir yağlar için tescili "...." markalarını devralırken başkalarının kullanımında bulunan ve farklı ürünler çin tescilli "...." markalarının varlığına ve bu markaların kullanılmasına tahammül etmesi gerektiğini, müvekkilinin .." markalarını gerçek hak sahibi olan firmadan devraldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, tarafların ayrı ayrı markaları devralırken markaların farklı mal ve hizmet sektörlerinde tescilli olduğunu bildikleri, davacı markasının gıda sektöründe zeytin yağları için tescilli ve tanınmış marka iken, davalı taraf markasının sektör olarak aralarında bağlantı bulunmayan kişisel temizlik ve bakım ürünlerinde tescilli marka olduğu, markaların sektörlerinde uzunca bir süredir kullanılıyor olması ve ayrı ayrı marka değerlerinin bulunması sebebiyle tüketici nezdinde karıştırılması ihtimalinin bulunamadığı, davacı markasının ayırt edici karakterine zarar verilmesinin mümkün olmadığı, dava dosyasına konu olayda 556 sayılı KHK"nun 8/4.maddesindeki hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 01,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 23/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.