3. Hukuk Dairesi 2014/4763 E. , 2014/6009 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : DENİZLİ 1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/03/2013
NUMARASI : 2012/60-2013/121
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirketin elektrik tüketim bedellerini ödemediğini, bedelin tahsili için başlatılan toplam 5.370,79 TL bedelli icra takibine itiraz ederek takibin durdurulmasına neden olduğunu belirterek; itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin elektrik aboneliğinin iptali için 12.04.2010 günü davacıya dilekçe verdiğini, dilekçenin verildiği tarih itibariyle ödenmemiş her hangi bir fatura bedelinin bulunmadığını, talebe rağmen aboneliği iptal etmeyen davacının yasalara aykırı hareket ettiğini savunarak; davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece; davacı kurum kayıtlarına göre; dava dışı İ. U.. isimli kişinin borcu ödeyeceğini beyan ettiği, davalı şirketin abone tahliye dilekçesi ve İ. U.."ın borcu ödeyeceğine dair beyanı göz önünde bulundurulduğunda; davaya konu faturada tüketilen elektrik bedeli ile davalı abonenin ilgisinin bulunmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; elektrik tüketim bedellerinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Temyize konu uyuşmazlık; davalı abonenin, aboneliğinin iptali için elektrik idaresine dilekçe verip vermediği ve abonenin iptal istemli dilekçe vermiş olması halinde sonraki tüketimlere ilişkin olarak sorumluluğunun devam edip etmeyeceği hususunda toplanmaktadır.
Taraflar arasında 23.05.2006 günü akdedilen Alçak Gerilim Elektrik Enerjisi Satışına İlişkin Perakende Satış Sözleşmesinin 10.maddesinin c fıkrasında; müşterinin, aboneliğin iptaline ilişkin tüm işlemleri yaptırıp, ilişik kesme belgesini alarak aboneliği iptal ettirmek zorunda olduğu, aksi takdirde daha sonra doğabilecek her türlü sorumluluğun müşteriye ait olacağı hükme bağlanmıştır.
Somut olayda; her ne kadar davalı abone 12.04.2010 günü aboneliğin iptali için elektrik idaresine başvurmuş ise de, dilekçe tarihi itibariyle ödenmemiş fatura bedelleri bulunduğu için iptal işlemi gerçekleştirilmemiştir. Abonelik iptal edilmediği için davalı abone takibe ve davaya konu borçtan sorumludur.
Buna rağmen mahkemece bilgisine başvurulan elektrik bilirkişisi raporunda; takibe ve davaya konu iki adet ödenmemiş fatura bulunduğunu, bu faturaların 10.02.2010-07.05.2010 ile 13.08.2010-16.09.2010 tarihleri arasındaki tüketimlere ilişkin olduğunu, davalı şirketin davacıya başvurarak abone sözleşmesinin feshedilmesini talep ettiğini ancak ödenmemiş 8.502,14 TL borç bulunduğu için ilişik kesme belgesini alamadığını, aboneliğin iptali istemli dilekçenin verildiği 12.04.2010 tarihinden sonraki tüketim bedelinden davalı abonenin sorumlu olmayacağını rapor etmiştir.
Hükme esas alınan bu rapor, taraflar arasında akdedilen sözleşme hükümlerine ve yönetmelik hükümlerine aykırı düzenlenmiştir. Zira; elektrik aboneliği iptal edilmedikçe abone kullananla birlikte elektrik enerji bedelinden müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Hal böyle olunca mahkemece; sözleşmenin iptal sürecini tamamlamayan ve aboneliği devam eden davalının, elektrik idaresince tahakkuk ettirilen elektrik tüketim bedellerinden sorumlu olduğu göz önünde bulundurularak karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve yetersiz bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.