Hukuk Genel Kurulu 2017/242 E. , 2019/171 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki “maddi ve manevi tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İstanbul Anadolu 22. İş Mahkemesince maddi tazminat talebi yönünden davanın kabulüne, manevi tazminat talebi yönünden ise davanın kısmen kabulüne dair verilen 22.07.2014 tarihli ve 2013/1017 E., 2014/525 K. sayılı karar, asıl ve birleşen dosya davacısı vekili ile asıl ve birleşen dosya davalısı Tibet İthalat İhracat ve Kozmetik San. A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin 30.04.2015 tarihli ve 2014/26249 E., 2015/9526 K. sayılı kararı ile bozulmuş, yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, iş kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Yerel Mahkemece 04.07.2012 tarihli ilk karar ile maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün asıl ve birleşen dosya davacısı vekili ile asıl ve birleşen dosya davalısı Tibet İthalat İhracat ve Kozmetik San. A.Ş. vekilince temyiz edilmesi üzerine;
Özel Dairece 26.03.2013 tarihli karar ile rücu dosyasının celp edilerek incelenmesi ve iş güvenliği uzmanlarından oluşan 3 kişilik bilirkişi kurulundan rapor alınarak sonucuna göre yeniden bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle mahkeme kararı bozulmuştur.
Yerel Mahkemece Özel Dairenin bozma kararına uyulmuş ve yapılan yargılama neticesinde 22.07.2014 tarihli ikinci karar ile maddi tazminat talebi yönünden davanın kabulüne; manevi tazminat talebi yönünden ise davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün asıl ve birleşen dosya davacısı vekili ile asıl ve birleşen dosya davalısı Tibet İthalat İhracat ve Kozmetik San. A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 21. Hukuk Dairesine ait yukarıda esas ve karar numarası belirtilen karar ile mahkeme kararı ikinci kez bozulmuştur.
Bozma üzerine yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiş, direnme kararı asıl ve birleşen dosya davalısı Tibet İthalat İhracat ve Kozmetik San. A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında asıl ve birleşen dosya davalısı Tibet İthalat İhracat ve Kozmetik San. A.Ş. vekili Av. ... tarafından verilen süre tutum dilekçesi, vekaletnamesi veya yetki belgesi bulunmayan Av. ...’e yapılan gerekçeli karar tebliği ve vekil Av. ... tarafından ibraz edilen UYAP’a kayıtlı vekillikten çekilme dilekçesi dikkate alındığında, eldeki davada işin esasının incelenmesinin mümkün olup olmadığı ve bu itibarla gerekçeli kararın asıl ve birleşen dosya davalısı Tibet İthalat İhracat ve Kozmetik San. A.Ş.’ye tebliğ edilmesi için dosyanın geri çevrilmesinin gerekip gerekmediği hususu ön sorun olarak görüşülüp tartışılmıştır.
Dosya içerisindeki belgeler incelendiğinde; asıl ve birleşen dosya davalısı Tibet İthalat İhracat ve Kozmetik San. A.Ş. vekili Av. ...’nün 29.12.2015 harç tarihli süre tutum dilekçesi ile dosyayı tehir-i icra talepli temyiz ettiklerini ve gerekçeli temyiz dilekçesi sunmaları için gerekçeli kararın kendilerine tebliğine kadar süre tutumuna karar verilmesini istediği; gerekçeli kararın 19.01.2016 tarihinde dosyada vekâletnamesi veya yetki belgesi bulunmayan Av. ...’e tebliğ edildiği, 29.02.2016 tarihinde de temyiz harcının tamamlatılması için muhtıra niteliğinde tebligat çıkartıldığı ve bu tebligatın dosyada vekâletnamesi bulunan Av. ...’ye tebliği üzerine aynı vekilin 29.02.2016 tarihinde tamamlama harcı adı altında ikinci harcı yatırdığı, ancak gerekçeli temyiz dilekçesini ibraz etmediği, 18.10.2018 tarihinde ise gönderdiği ve UYAP’a kayıtlı vekillikten çekilme dilekçesi ile gelecekte yapılacak her türlü tebligatın ve sair usuli işlemlerin bizzat asile yapılmasını istediği anlaşılmıştır.
Bununla birlikte, direnme kararının tebliğ edildiği Av. ... adına verilen ve davalı şirketi temsile yetkili olduğunu gösteren vekâletname veya yetki belgesi bulunmadığı tespit edilmiş olup, ismi geçen avukata yapılan gerekçeli karar tebliğinin usulüne uygun olduğundan söz etme imkânı bulunmamaktadır.
Bu durumda, mevcut eksikliğin tamamlanması amacıyla, gerekçeli kararın adı geçen davalı şirkete 7201 sayılı Tebligat Kanunu ile Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde tebliğ edilerek tebliğ belgesi dosyaya eklenmeli ve temyiz süresinin geçmesi beklenilmeli, tebligat yapılmış ve temyiz süresi geçirilmişse, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun Geçici 3/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 432/4-5. maddesi hükümleri uyarınca işlem yapılmalı, davalı şirketçe usulüne uygun şekilde temyiz isteminde bulunulması hâlinde ilgili evrak dosyaya eklenerek temyiz incelemesi yapılmak için dosya Hukuk Genel Kurulu Başkanlığına gönderilmelidir.
Açıklanan nedenlerle eksiklik giderildikten sonra Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Başkanlığına gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir.
S O N U Ç : Yukarıda yazılı eksikliğin tamamlanması için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 19.02.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.