23. Hukuk Dairesi 2014/1414 E. , 2014/1775 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 07/06/2012
NUMARASI : 2011/497-2012/347
Taraflar arasında görülen tapu iptail ve tescil davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 06.03.2013 gün ve 2013/470 Esas, 2013/1303 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi Davalı J.. Sınai Ürünleri Üretim ve Pazarlama Ltd. Şti. Vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, J..-2 de yapılacak konutun alımı için müvekkilinin J... Ltd. Şti ile 09.07.1995 tarihinde konut satış sözleşmesi imzaladığını, 1196 ada 1197 parselde yapılacak binadaki 601 no"lu bağımsız bölümü 434,00 TL"sına satın aldığını, müvekkilinin ödediği paranın inşaata kullanıldığını, davalı kooperatifin, J.. Ltd. Şti."nden daire satın alanları üyeliğe kabul etmediğini veya yeni üye statüsünde kabul ederek ekstra ödeme talep ettiğini, davalı kooperatif ile davalı şirket arasında 22.06.1995 tarihli sözleşme yapılarak davalı şirkete üye temin etme yetkisi verildiğini, davalı kooperatifin genel kurul kararı ile davalı şirket ile yapılan bu sözleşmenin kabul edildiğini, daire alanların ödedikleri paraların davalı kooperatife aktarılmış olduğunu ileri sürerek, müvekkilin üyeliğinin tespitine ve tesciline, bu talep kabul edilmediği takdirde 434,00 TL"nin satın alınmak istenilen gayrimenkulün rayiç piyasa değeri, ödenmiş olan paranın rayiç satın alma gücü nazara alınarak bulunacak güncel satın alma değerinin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek en yüksek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı J... Sınai Ürünleri Üretim ve Paz. Ltd. Şti. vekili, 1196 Ada, 1197 Parselde inşa edilecek meskenlerin yapımının başlangıçta kendileri tarafından üstlenildiğini, kooperatifin verdiği yetkiye dayanılarak şirket tarafından pazarlandığını, bu sebeple müşteriler ile sözleşmeler imzalandığını, ödemelerin şirkete yapıldığını, Sanayi Ticaret Bakanlığı"nın yaptığı teftiş sonucunda sözleşmenin mevzuat hükümlerine aykırı bulunması sebebiyle bu işe son verildiğini, alınan taahhütlerin diğer davalı kooperatife devredildiğini, müşterilerin isimlerinin liste halinde davalıya bildirildiğini, bunların bir kısmının üye olarak kabul edildiğini, yeni gelen yönetimlerin diğer müşterileri üye olarak kabul etmediklerini, davacı gibi diğer kişilerden alınan paraların nakden veya iş karşılığı kooperatife intikal ettirildiğini, şirketin üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davacının ödediği paranın iadesi talebinin sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayandığını, bir yıllık zaman aşımı söz konusu olduğunu ve bu sürenin dolduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Kooperatif vekili, davacının, kooperatife üye olmadığını, herhangi bir ödemesinin bulunmadığını, kooperatifin, bahsi geçen sözleşmenin tarafı olmadığını, J... Paz. Şirketinin kendisine para yatıran kişilerin parasını iade etmediğini, ortaklık teminine ilişkin sözleşmenin hukuka aykırı olduğunu, davacının, bakanlık talimatından 2 sene sonra sözleşme imzaladığını, ancak ödemelerini kooperatife yapmadığını, ortaklık için hiçbir başvurusu olmadığı gibi kooperatife intikal etmiş bir malvarlığının da bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davalı şirket vekilinin zamanaşımı itirazının yerinde olmadığı, J... Ltd. Şti."nin, davacıya taahhüdünün, daire yapıp teslim etmek olduğu, şirketin, şahıslardan toplamış olduğu paraların bir kısmı ile kooperatif arazisi üzerine bazı inşaatlar yapmış olmasının, bu kişilerin kooperatif ortağı olmasını gerektirmediği, bazı kişilerin başlangıçta J... Ltd. Şti."ne para ödemiş olmalarına rağmen sonradan yasal prosedüre uygun olarak ayrıca davalı kooperatife de ortak olmalarının J... Ltd. Şti."ne para ödeyen her şahsın otomatikman kooperatif ortağı olmaları sonucunu doğurmadığı, şirket ile davacı arasında düzenlenen sözleşmede daire için tahsil edilen paranın davalı kooperatife intikal ettirileceği şeklinde bir açıklama olmadığı gibi buna dair bir belgenin de dosyaya sunulmadığı, genel kurul tutanaklarında şirkete para ödemiş bulunan şahısların doğrudan kooperatif ortaklığına kabul edileceklerine dair bir karara rastlanılmadığı, dava konusu sözleşmede kooperatif yetkili imzaları ve kaşesi olmadığı gibi sözleşme metni içerisinde de herhangi bir ortaklık tesisi ibaresi olmadığı, davalı kooperatif yönetim kurulu tarafından sözleşme imzalayan J... Sınai Ürünleri Üretim ve Paz. Ltd. Şti."ne verilmiş bir yetki bulunmadığı, davacının davalı J.. Ltd. Şti."ne ödemiş olduğu bedelin dava tarihindeki rayiç değerinin 59.882,16 TL olduğu gerekçesiyle, davalı kooperatif aleyhine açılan davanın reddine, davalı J.. Ltd. Şti. aleyhine açılan davanın kabulüne dair verilen karar davalı şirket ile davacı vekilinin istemi üzerine Dairemizin 06.03.2013 tarih ve 2013/470 Esas, 2013/1303 Karar sayılı ilamıyla onanmıştır.
Bu kez, davalı şirket vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1- Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, HUMK"nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
2-Dosya kapsamından, davalı S.S. ... Gölşehir Konut Yapı Kooperatifi"nin ilk unvanının S.S. J... Toplu Konut Yapı Kooperatifi olduğu, dava konusu 1197 parsel sayılı gayrimenkulün 775 sayılı Yasa gereğince 1995 yılında S.S. J.... Toplu Yapı Kooperatifi"ne tahsis edildiği, inşaatın yapımının davalı kooperatif tarafından üstlenildiği, davalı kooperatifle diğer davalı şirket arasında 22.06.1995 tarihinde düzenlenen hizmet sözleşmesi ile, kooperatifçe kayıt edilen ortaklar dışında , şirketçe 500 iştirakçi temini amacıyla hizmet sözleşmesi imzalandığı ve davalı kooperatifin 26.06.1996 tarihli genel kurulunda hizmet sözleşmesinin onaylandığı anlaşılmıştır.
Hizmet sözleşmesi kapsamında, davalı şirket ile davacı arasında 09.07.1995 tarihinde, sabit fiyat garantili konut satış sözleşmesi düzenlenmiş ve davacı sözleşme uyarınca ödemelerde bulunmuştur. Davacı ile benzer şekilde daire satın alan bir kısım kişiler ortaklığa kabul edilmişken davacının da aralarında bulunduğu bir kısmı ise ortaklığa kabul edilmemiştir. Bu durumda, davalılar arasındaki ilişkinin ve davalı şirketin hizmet sözleşmesi ile tahsil ettiği paraların ne şekilde tasarruf edildiği hususunun açıklığa kavuşturulması gerekir.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya ve Yargıtay denetimine elverişli değildir. Bilirkişi raporunda, davacı tarafından ödenen paraların ne şekilde tasarruf edildiği, kooperatife ait inşaatların nasıl ve hangi kaynakla yapıldığı üzerinde durulmamıştır. Başka bir anlatım ile, hizmet sözleşmesi nedeniyle davacı gibi konut satılan kişilerden elde edilen gelirin şirket tarafından, doğrudan veya inşaatlarda kullanılmak suretiyle kooperatife aktarılıp aktarılmadığı değerlendirilmemiştir. Esasen, inşaatların yapıldığı tarihlerdeki seviyesi dikkate alındığında, o tarihteki ortak sayısı ile genel kurul karaları gereğince toplanmasına karar verilen aidatlar ve fiilen gerçekleştirilen tahsilat miktarlarına göre inşaatların bulundukları seviyelere getirilmesinin mümkün olup olmadığı da araştırılmamıştır. Yapılacak araştırmada, ortaklardan toplanacak aidatlarla bu inşaatın bulunduğu seviyeye getirilmesinin mümkün olmadığının anlaşılması ve inşaat finansmanının davalı şirketçe yapıldığının kanıtlanabilmesi halinde davacının da kooperatif varlığı üzerinde hak sahibi olacağı dikkate alınmalıdır. Kooperatif ile davalı şirket arasındaki hukuki sorumluluk bağlantısının tereddüte mahal bırakmayacak şekilde ortaya çıkarılması, kooperatifin diğer ortakları arasında davacı ile benzer nitelik taşıyan kişilerin, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 23. maddesindeki esaslar dikkate alınarak, ne gibi bir uygulama yapıldığı hususları da açıklığa kavuşturulmalıdır.
Bu durumda, mahkemece kooperatifiler konusunda uzman bir bilirkişi heyeti seçilip, yukarıda belirtilen hususlarda gözönünde tutulup, açıklamalı, gerekçeli, denetime elverişli rapor alınıp, tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle, varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı, yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet bulunmadığından mahkeme kararının bozulması gerekirken sehven onanmasına karar verilmesi doğru görülmediğinden davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 06.03.2013 tarih ve 2013/470 Esas, 2013/103 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak kararın davalı şirket yararına bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı şirket vekilinin diğer karar düzeltme istemlerinin reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı J... Sınai Ürünleri Paz. Ltd. Şti."nin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 06.03.2013 tarih ve 2013/470 Esas, 2013/103 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak kararın davalı şirket yararına BOZULMASINA, evvelce alınması gereken onama harcı ile karar düzeltme harcının istek halinde iadesine, 11.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.