17. Hukuk Dairesi 2015/13211 E. , 2018/7274 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalılardan ..."nın işleteni, davalı ...Ş."nin zorunlu mali mesuliyet Sigortacısı, diğer davalı ..."nın sevk ve idaresindeki aracın çarpması sonucunda müvekkillerinin desteğin öldüğünü açıklayıp 5.000,00"er TL maddi, 20.000,00"er TL manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
Davalılar, kusura ve tazminat miktarına itiraz ederek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere göre, davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 800,00 TL maddi, 1.000,00 TL manevi tazminatın, davacı ... için 1.100,00 TL maddi, 1.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüme dayalı tazminat istemine ilişkindir.
BK.’nun 53. maddesine ve yerleşik Yargıtay uygulamasına göre, hukuk hâkimi, ceza hâkiminin belirlediği kusur oranı ve delil yetersizliğine dayalı beraat kararı ile bağlı değil ise de, sanığa isnat edilen eylemi işlemediğinin kesin olarak tespiti olgusuna dayalı beraat kararı ve eylemin hukuka aykırılığını ve fâilini belirleyen mahkumiyet kararı ile bağlıdır.
Somut olayda, mahkemece, kusur oranının belirlenmesi yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmamış, sadece zararın saptanması için bilirkişi raporu alınmış, kusur yönünden ise; davalının sanık olarak yargılandığı ceza dosyasında davalı/sanığın tali, ölenin asli kusurlu olduğu, mahkemece yapılan değerlendirmede yeni bir kusur raporu alınmasının yarar sağlamayacağı, bu raporlarla yetinilebileceği, kusurun matematiksel dağılımı konusunun uzmanlık gerektirmediği ve mahkemece taktir edilebileceği, bu nedenle başkaca bilirkişi incelemesi yaptırılmayacağı, mahkemece yapılan değerlendirmeye göre olayda davalı sürücüye izafe edilebilecek kusur oranının azami %10 olduğu belirtilerek hüküm kurulmuştur.
Kusurun matematiksel dağılımı konusunun uzmanlık gerektiren bir durum olmadığı doğru ise de; hükmün gerekçesinde olayın nasıl meydana geldiği, desteğin ve davalı sürücünün Karayolları Trafik Kanunu ve trafik akışına göre hangi kuralları ihlal ettiği, maddi vakıanın ne şekilde ele alınarak kabul edildiği, çarpmanın nasıl, nerede gerçekleştiği, desteğin ve davalının kaza anındaki seyirleri gibi hususların nasıl kabul gördüğü anlaşılamamaktadır.
Buna göre; yukarıda anlatılanlar doğrultusunda kusurun tespitine yönelik tarafların itirazları da sorulduktan sonra konusunda uzman bilirkişiden kusur raporu alınarak sonucuna göre karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
3-Bozma neden ve şekline göre davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 17/07/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.