20. Hukuk Dairesi 2015/6145 E. , 2016/2825 K.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... köyü, 217 ada 3 parsel sayılı 572,85 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, çamlık vasfıyla ve 217 ada 5 parsel sayılı 1075,78 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, fundalık vasfıyla ... ... adına tespit edilmiştir.
Davacı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazların adına tescili isteğiyle dava açmıştır.
Mahkemece davanın kısmen kabulüyle 217 ada 5 parselin orman vasfıyla ... ... adına, 217 ada 3 sayılı parselin krokide (A) harfi ile gösterilen 341,75 m² yüzölçümlü bölümünün tarla vasfıyla davacı adına, (B) harfi ile gösterilen 231,10 m² yüzölçümlü bölümünün çamlık vasfıyla ... ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; davacı ... ... ve davalı ... ...nin temyizi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 28/05/2012 tarih ve .../... - .../.. sayılı kararı ile 217 ada 5 sayılı parsel ile 217 ada 3 sayılı parselin krokide (B) harfi ile gösterilen 231,10 m² yüzölçümlü bölümü hakkındaki kararların onanmasına, 217 ada 3 sayılı parselin krokide (A) harfi ile gösterilen 341,75 m² yüzölçümlü bölümü hakkındaki kararın ise bozulmasına karar verilmiştir.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Davacı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasıyla dava açmış olup, taşınmazların tarım arazisi niteliğinde olup olmadığı, taşınmazlar başında ziraatçı bilirkişi incelemesi yapılarak tespit edilmemiştir. Mahkemece, bir ziraat mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte; çekişmeli 217 ada 3 sayılı parselin (A) ile gösterilen kısmının ziraat alanı olarak kullanılıp kullanılmadığı, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı, davacı tarafından imar ve ihya yapılıp yapılmadığı, imar ve ihya yapılmışsa hangi tarihte başlayıp bitirildiği, hangi tarihten beri ziraat alanı olarak kullanıldığı, çekişmeli taşınmazın fiili durumunu da belirtir şekilde rapor alınması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.” ifadelerine yer verilmiştir.
Mahkemece bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne ve dava konusu ... köyü, 217 ada 3 sayılı parselin bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 341,75 m² yüzölçümlü bölümüne ilişkin kadastro tespitinin iptali ile bu bölümün son parsel sayısı verilerek tarla vasfıyla davacı ... ... adına tapuya kayıt ve tesciline, 217 ada 5 parsel ile 217 ada 3 sayılı parselin krokide (B) ile gösterilen bölümü hakkındaki önceki karar kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı ... ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede 1964 yılında yapılan orman kadastrosu ile 26.04.1979 tarihinde ilân edilerek kesinleşen 1744 sayılı Kanunla değişik 2. madde uygulaması ve 14.03.1989 tarihinde ilân edilerek kesinleşen 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 07/03/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.