8. Hukuk Dairesi 2010/1764 E. , 2010/4934 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil
... ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 03.11.2009 gün ve 343/577 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı ayrı ayrı açtığı birleşen dava dilekçelerinde; ortak miras bırakanları-babalarından kalan 141 ada 22 ve 23 parsel ile davalı tarafından üçüncü kişiden satın alınarak bilahare bir bölümü kendisine devredilen aynı ada 2 parselin davalı üzerindeki tapu kayıtlarının kısmen iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, dava konusu 141 ada 23 parsel ile dava dışı 19 parselin öncesinde bütün halde babaları Ali Tok zilyetliğinde bulunurken 1959 yılında ölümüyle, anneleri ...’nın da miras payını hibesiyle taksimen dava dışı 19 parselin davacıya, dava konusu 23 parselinse kendisine kaldığını; 2 ve 22 parselleri ise 14.9.1984 tarihli senetle ...’tan satın aldığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece asıl ve birleşen davanın kanıtlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu 141 ada 2 parsel 247 m2 yüzölçümü arsa ve aynı ada 23 parsel 247 m2 yüzölçümü ev - arsa vasfıyla, 22 parsel ise 426 m2 yüzölçümlü arsa niteliğiyle dava dışı bir kısım parsellerle birlikte 1937/ 3845 tahrir numaralı vergi kaydı kapsamında bulundukları, vergi kayıt malikinden intikal ve birbiri ardına taksimler sonucu en son olarak dava dışı 19 parsel ile dava konusu 23 parselin bütün halde Ayşe Türk’e kaldığı, onun da 1952 yılında Ali Zengin’e satıp devrettiği, adı geçenin 1959 yılında ölümü ve karısı Fatma’nın da miras hissesini evlatlarına hibesi üzerine 1973 yılında taksim ve ifrazla 19 parselin davacı ...’e, 23 parselin ise, davalı ... hissesine isabet ettiği belirtilmek suretiyle adlarına; aynı ada 2 ve 22 parsellerin ise ayrı ayrı parçalar halinde vergi kayıt malikinden intikalen ...’a kaldığı, onun da 14.9.1984 tarihli senetle davalı ...’e sattığı, adı geçenin zilyetliğinde ise de 22 parsel için Sulh Hukuk Mahkemesinde 1988/365 Esas nosu ile dava bulunduğu gerekçesiyle 2 parsel ... adına, 22 parsel ise malik hanesi boş bırakılarak 9.11.1990 tarihinde tespitle, dava konusu 2, 23 ve dava dışı 19 parsel itirazsız 10.10.1997 tarihinde kesinleşmiştir. Kadastro çalışmalarında 141 ada 22 parsel
numarasını alan taşınmaz için ... 3.5.1988 tarihinde Osman Türkan mirasçılarına yönelttiği davada, babasından kalan ve ...’tan satın aldığı taşınmaza elatmanın önlenilmesini istemiş, kadastro tespit çalışmalarını takiben görevsizlikle Acıpayam Kadastro Mahkemesinin 1997/ 2 Esas numarasını alan dosyada yapılan yargılama sonucu 11.4.1997 tarih ve 1997/6 Karar sayılı hükümle davanın kabulüne, davalıların müdahalesinin önlenilmesine, 141 ada 22 parselin ... adına tesciline karar verilmiş ve hüküm 19.6.1997 tarihinde kesinleşmiştir.
Dava konusu taşınmazların bulunduğu yerde yapılan keşiflerde; 141 ada 23 parsel ile dava dışı-davacı adına kayıtlı 19 parselin öncesinde bütün halde tarafların babaları tarafından satın alındığı, ölümü üzerine taksimen 23 parselin davalıya, dava dışı 19 parselin davacıya bırakıldığı; 2 parselin ise, davalı tarafından 14.9.1984 tarihli senetle ...’tan satın alındığı yerel bilirkişi ve tanıklar tarafından bildirilmiş olduğuna göre, buna ilişkin davanın reddine karar verilmiş olmasında herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir. Davacının 141 ada 2 ve 23 parseller bakımından temyiz itirazlarının reddi ile hükmün bu parsellere ilişkin bölümünün ONANMASINA,
Davacının 141 ada 22 parsel bakımından temyiz itirazlarına gelince; davacı bu parselin bir bölümünün babalarından kaldığını, diğer bölümünün ise davalı tarafından ...’tan satın alındığını, babalarından kalan bölümde miras payı olduğunu ileri sürerek iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Davalı ise 22 parselin de 14.9.1984 tarihli senet kapsamında üçüncü kişiden satın alınan yerlerden olduğunu ifade ederek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir. Temyiz incelemesine konu davada davalı ..., Acıpayam Sulh Hukuk Mahkemesine açtığı ve görevsizlikle Kadastro Mahkemesine aktarılan yukarıda esas numaraları yazılı dosyada bulunan dava dilekçesinde; dava konusu 22 parsel olarak tespit edilen taşınmazın bir kısmının babasından kaldığını, bir kısmını ise senetle ...’tan satın aldığını açıklamıştır. Söz konusu dosyada 27.4.1989 tarihinde mahallinde yapılan keşif sonrası düzenlenen teknik bilirkişinin 2.5.1989 tarihli rapor ve krokisinde de 22 parselin batısında bulunan bölümünün ...’in babasından kaldığı, doğusunda bulunan bölümünün ise satın alınan yer olduğu belirtilmiştir. Belirlenen bu durum karşısında dava konusu 141 ada 22 parselin kısmen tarafların babalarından intikal ettiği sabit bulunmaktadır. Mahkemece yapılacak iş, mahallinde keşif icrasıyla Acıpayam Kadastro Mahkemesinin 1997/ 2 Esas ve 6 Karar sayılı dosyasındaki kroki de gözönünde tutularak 141 ada 22 parselin tarafların miras bırakanları- babalarından intikal eden bölümünün belirlenmesi, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 15.maddesi gereğince ifrazının mümkün olup olmadığının tespiti ile mümkün olmadığının anlaşılması halinde paylı mülkiyet biçiminde davacının miras payı oranında iptal ve tescile karar verilmesi gerekmektedir. Hatalı nitelendirme ile 141 ada 22 parsel bakımından açılan davanın da reddine karar verilmesi doğru değildir.
Davacının temyiz itirazlarının açıklanan nedenlerle kabulü ile usul ve yasa hükümlerine uygun bulunmayan hükmün 141 ada 22 parsele ilişkin bölümünün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve 17,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 21.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.