19. Hukuk Dairesi 2015/6436 E. , 2015/12621 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit/alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili ile davalılardan .... Şirketi arasında yapılan satış sözleşmesi ile bir adet torna tezgahının müvekkiline satılıp tesliminde anlaşıldığını, 22/10/2008 tarihinde teslim edilmesi şartı ile müvekkili tarafından beş adet toplam 36.720 USD bedelli senet verildiğini, ancak torna tezgahının öngörülen süre içerisinde müvekkiline teslim edilmediğini, buna rağmen davalı şirketin senetleri diğer davalı ...." ye ciro ederek teslim ettiğini, müvekkilinin davalılara gönderdiği ihtarname ile senetlerin iadesini istediğini, ancak senetlerin iade edilmeyip, davalı .... tarafından icra takibine konulduğunu belirterek, sözkonusu beş adet senedin iptaline ve müvekkiline aynen iadesine, bu mümkün değil ise senet bedeli olan 36.720 USD" nin işleyecek faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı .... yetkilisi, diğer davalı şirket ile aralarında bayilik ilişkisi olduğunu, davacıdan torna tezgahı satışına istinaden 5 senet alındığının ve malın teslim edilmediğinin doğru olduğunu, ancak bunun diğer davalıdan kaynaklandığını, diğer davalı şirketin torna tezgahını teslim etmediği gibi senetleri de yetkilisi olduğu şirketin borcuna mahsup edeceğini belirterek iade etmediğini, bu nedenle kendilerince de davacıya iade edilemediğini, şirketlerinin bir kusurunun olmadığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı .... vekili, müvekkili şirketin alacağından dolayı kendisine ciro yoluyla geçmiş bulunan davaya konu senetleri icra takibine koyduğunu, iyiniyetli yetkili hamil olduğunu, müvekkilinin bahsedilen satış sözleşmesi ile bir ilgisinin olmadığını, senetlerin diğer davalının borcuna karşılık müvekkili şirkete verildiğini, bu nedenlerle davanın müvekkili şirkete karşı açılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla, davanın reddine ve davacı aleyhine %40 tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, alınan bilirkişi raporlarından davacı ile davalılardan .... arasında herhangi bir hukuki ve ticari ilişki bulunmadığının tespit edildiği, davacının kişisel def"i niteliğindeki bedelsizlik iddiasını doğrudan ticari münasebet bulunan davalı ..."ne karşı ileri sürebileceği, bu şirket tarafından davacının iddialarının kabul edildiği, buna göre senet keşidecisi olan davacının, senet lehtarı olan davalı ..." ne sözleşmenin yerine getirilmemesi nedeni ile sözleşmeye dayalı olarak düzenlenen senetten dolayı borçlu bulunmadığı, bedelsizlik iddiasının diğer davalı ..." ye karşı, ancak bu davalının ağır kusuru veya kötüniyetli olarak senede ciro yolu ile hamil olduğunun ispatlanması halinde ileri sürülebileceği, davacı vekiline yemin teklif hakkının hatırlatıldığı, ancak kötüniyetin ihtarname ile ispatlanmış bulunduğundan bahisle yemin teklif etmeyeceklerini beyan ettiği, bahse konu davacı ihtarnamesinde davaya konu senetlerin bedelsiz kaldığı ve iadesinin istenilmiş olduğu, ancak bunun, ciro tarihinin ihtarnameden sonra yapıldığına delil olamayacağı gerekçeleriyle, davalı .... hakkında açılan davanın reddine, davalı .... hakkında açılan davanın kabulü ile, davacının 30.01.2009 vade tarihli 7.344,00 USD bedelli, 28.02.2009 vade tarihli 7.344,00 USD bedelli, 30.03.2009 vade tarihli 7.344,00 USD bedelli, 30.04.2009 vade tarihli 7.344,00 USD bedelli, 30.05.2009 vade tarihli 7.344,00 USD bedelli senetlerden dolayı bu davalıya borçlu olmadığının tespitine, senet ciro edildiğinden senedin iptali isteminin reddine, yasal şartlar oluşmadığından tazminata hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 13.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.