22. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/14683 Karar No: 2018/24440 Karar Tarihi: 14.11.2018
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2018/14683 Esas 2018/24440 Karar Sayılı İlamı
22. Hukuk Dairesi 2018/14683 E. , 2018/24440 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen karar, süresi içinde duruşmalı olarak davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiş, davalılardan ... vekili duruşma talep etmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının iş aktine davalılar tarafından haksız ve geçersiz olarak son verildiğini belirterek; kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai, hafta tatili, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarını talep etmiş, daha sonra açtığı ek dava ile davalı şirket ile davalılar arasında organik bağ olduğunu iddia ederek aynı miktarda ve çeşitte alacak talebinde bulunmuştur. Davalı Cevabının Özeti: Davalılar vermiş oldukları cevap dilekçelerinde özetle; davacının iddialarını kabul etmediklerini belirterek davanın reddini talep etmişlerdir. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Kararı davalılar vekilleri temyiz etmiştir. Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Taraflar arasındaki uyuşmazlık davalı ..." ün davaya konu işçilik alacaklarından sorumlu olup olmayacağı hususuna ilişkindir. Davacı vekili sunmuş olduğu dava dilekçesinde, davalı ...’ün davacının çalışmış olduğu iş yerini davalı ...’dan tüm çalışanları ile birlikte devraldığını iddia etmiştir. Dosya kapsamında davacı vekilinin bu iddiası değerlendirildğinde; dosya içerisinde bunan Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarından ve tüm evrak kapsamından davalı ..."un davacının çalıştığı iş yerini çalışan işçilerle birlikte davalı ...’e resmi olarak devrettiği anlaşılamamaktadır. Ayrıca dosyada dinleninen davacı tanıkları beyanlarında da davalı ... ‘ün söz konusu iş yerine ortak olduğunu sadece duyduklanı, davalıyı iş yerinin toptancısı olarak mal getirip götürmesi sebebi ile tanıdıklarını, kendilerine emir talimat vermediğini ifade etmişlerdir. Tüm anlatılanlar kapsamı bir arada değerlendirildiğinde davalılar arasında iş yeri devri olduğu hususunun davacı tarafından ispat edilemediğinin kabulü gerekmektedir. Öte yandan davalı ... ‘ün dosya arasına alınan Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarına göre 24/01/2013 ile 17/10/2013 tarihleri arasında davalı ... Gıda Lokanta Otomotiv Turizm Sanayı ve Ticaret Limited Şirketi ortağı olduğu anlaşılmış ise de ; Türk Medeni Kanununun tüzel kişileri düzenleyen 47 ve devamı maddeleri gereğince davalı şirketin tüzel kişiliğinin ve fiil ehliyetinin bulunması sebebi ile açılacak davalarda şirketin kendisinin davalı ve davacı sıfatının olabiliceği değerlendirildiğinde davalının şirket ortağı olması sebebi ile söz konusu davada davalı olarak gösterilemeyeceği açıktır. Anlatılan bu hususlar gözetilmeden davalı ...’e karşı açılan davanın husumet yokluğu sebebi ile reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalıdır ve bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine,14/11/2018 gününde oybirliği ile karar verildi.