Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/12946 Esas 2015/12619 Karar Sayılı İlamı

Davacı ... vek. Av. ... ile davalı ... vek. Av. ... arasında görülen dava hakkında ....Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen 16.12.2013 gün ve 2013/189 E.-2013/334 K.sayılı hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 07.04.2014 gün ve 2014/4102 E.-2014/6616 K.sayılı ilamına karşı davalı vekili tarafından süresi içinde karar düzeltme yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -

Dava menfi tespit davası olup yerel mahkemece 16.12.2013 tarih 2013/189 E.-2013/334 K.sayılı karar ile "davacının borçlu olmadığının tespitine, ancak tazminat isteminin reddine" dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Yerel Mahkeme hükmü Dairemiz 07.04.2014 tarih 2014/4102 E.-2014/6616 K.sayılı ilamı ile,
1-) Davalı vekilinin temyiz isteminin temyiz harcının yatırılmaması nedeniyle reddine,
2-) Davacı yararına İİK 72/6 md.uyarınca haksız ve kötüniyet takip tazminatı verilmelidir" gerekçesiyle davacı yararına bozulmuştur.
Yerel Mahkemece bozma kararı taraflara tebliğe çıkartılmış ve sonrasında esasa kayıt edilerek, bozma ilamına uyulmuş ve "davacı yararına" tazminata hükmedilmiştir.
Davalı vekilinin, Dairemizin 07.04.2014 tarihli bozma kararına karşı karar düzeltme isteminde bulunduğu ve bozma sonrası verilen 08.04.2015 tarihli yerel mahkeme hükmünü temyiz ettiği anlaşılmaktadır.
HUMK uyarınca; Yargıtay bozma kararının taraflara tebliği ve yasal karar düzeltme süresi beklenildikten sonra karar düzeltme istenilmiş ise dosyanın karar düzeltme isteminin incelenmesi için Yargıtaya gönderilmesi, karar düzeltme istenilmemiş ise esasa kayıt edilerek bozma hakkında bir karar verilmesi sonrası sonucuna göre işlem yapılması gereklidir.
Somut davada, Dairemizin 07.04.2014 tarihli bozma kararı davalı vekiline tebliğe çıkartılmış ve Tebligat Kanunu"nun 21.maddesine göre 14.07.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir. Tebligatta yazılı bulunan adrese davalı vekili olarak dosyada 04.01.2013 tarihli vekaletnamesi bulunan Av.... "a bozma ilamı öncesinde tebligat yapıldığına dair usulüne uygun tebligat parçası bulunmadığından, bozma ilamının tebliğinin usulüne uygun olduğundan söz edilemez.
Bu durumda Yargıtay bozma kararına karşı tarafların karar düzeltme istemine ilişkin yasal süreleri henüz dolmadan, yerel mahkemenin dava dosyasını karar düzeltme süresinin sona erdiği düşüncesi ile esasa kayıt ederek yargılamayı sonlandırması usul ve yasaya aykırı görülmüştür.
Açıklanan hususlar gözetilerek; davalı vekilinin 08.04.2015 tarihli hükme yönelik temyiz itirazının kabulü ile; Yerel Mahkemenin 08.04.2015 tarih 2014/1337 E.-2014/234 K.sayılı kararının kaldırılması ve davalı vekilinin süresinde olan karar düzeltme isteminin incelenmesi gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle yerel mahkemenin 08.04.2015 tarih ve 2014/1337 E.-2014/234 K.sayılı kararının kaldırılmasına; dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440.maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan davalı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, 29,90 TL harç ve takdiren 248.00.-TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine, 13.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.