Abaküs Yazılım
5. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/11638
Karar No: 2021/2229
Karar Tarihi: 25.02.2021

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2020/11638 Esas 2021/2229 Karar Sayılı İlamı

5. Hukuk Dairesi         2020/11638 E.  ,  2021/2229 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca BOZULMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 28/09/2020 gün ve 2020/4158 Esas - 2020/7419 Karar sayılı ilama karşı davalılar vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü:
    -K A R A R-
    4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili istemine ilişkin davanın kabulüne dair karar, taraf vekillerinin temyizi üzerine bozulmuş; bu karara karşı, davalılar vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
    Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, Yargıtay ilamında yazılı gerekçelere göre davalılar vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme istekleri HUMK’un 440.maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından yerinde değildir. Ancak;
    a-) Tespit edilen kamulaştırma bedeline uygulanacak yasal faizin başlangıç ve bitiş tarihlerinin Dairemiz bozma kararında maddi hata ile yazılı şekilde belirlendiği,
    b-) Dosyada bulunan fen bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazdan geçen enerji nakil hattı nedeni ile oluşan irtifak alanının 1.916,20 m² olarak belirtildiği ve mahkemece de bu kısmın irtifak bedeline hükmedildiği halde, hüküm fıkrasında 2.134,61 m²’lik alanda irtifak hakkı tesisine karar verildiği,
    Bu kez yapılan incelemede anlaşıldığı gibi;
    c-) Anayasa Mahkemesinin 27/11/2020 gün 31317 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 16/07/2020 tarih 2018/104 Esas - 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanunla Değişik Kamulaştırma Kanunun 10/8. fıkrasının dördüncü cümlesi; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak hüküm kurulması gerektiğinden,
    Davalılar vekilinin bu yönlere ilişkin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 28/09/2020 tarihli ve 2020/4158 Esas - 2020/7419 Karar sayılı bozma kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede;
    Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyulmuşsa da, bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki;
    1-) ... mahallesi 311 ada 3 parsel sayılı taşınmaz arsa niteliğindedir. Kamulaştırma Kanunu"nun kıymet takdir esaslarını belirten 11.maddesinin 1.fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca, arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur.
    Bu itibarla, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerekir.
    Hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsal alınan taşınmazın, satışına ilişkin akit tablosu Tapu Müdürlüğünden istenilip, dava konusu taşınmaz ile somut emsal taşınmazın 2014 yılında, Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından resen belirlenen emlak vergisine esas olan m2 değerleri ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Müdürlüğünden getirtilip bilirkişi kurulu raporu denetlenmeden eksik inceleme ile bu rapora göre hüküm kurulması mümkün değildir.
    Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re"sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
    2-) Arsa niteliğindeki taşınmaz kapama bağ olduğundan taşınmaz üzerindeki bağlara taşınmazın kapama bağ net gelirine göre belirlenen bedelinden mutad münavebe ürünlerine göre belirlenen bedeli indirilmek suretiyle değer biçilerek, arsa olarak bulunan zemin bedeline ağaç bedellerinin dahil edilmesi suretiyle irtifak hakkı karşılığının hesaplanması gerektiği düşünülmeden, bu konuda hiçbir değerlendirme içermeyen bilirkişi raporunun hükme esas alınması,
    3-) İlk kararla tespit edilen kamulaştırma bedelinden acele el koyma bedelinin mahsubu ile kalan kısma 13.08.2013 tarihinden ilk karar tarihine, ilk bozma sonrası artan kısma 13.08.2013 tarihinden ikinci karar tarihine, ikinci bozma sonrası artan ve üçer aylık vadeli hesaba yatırılan fark bedele ise Anayasa Mahkemesinin 27/11/2020 gün 31317 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 16/07/2020 tarih 2018/104 Esas 2020/39 Karar sayılı iptal kararı gereğince Dairemiz kararı ile birlikte hak sahibine ödeme yapılacağı gözetilerek 13.08.2013 tarihinden Dairemiz karar tarihi olan 25.02.2021 tarihine kadar yasal faiz işletilmesi gerektiği halde, yazılı şekilde hüküm kurulması,
    4-) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün 30791 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken vekalet ücreti takdir edilmesi,
    5-) Dosyada bulunan fen bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazdan geçen enerji nakil hattı nedeni ile oluşan irtifak alanının 1.916,20 m² olarak belirtildiği ve mahkemece de bu kısmın irtifak bedeline hükmedildiği halde, hüküm fıkrasında 2.134,61 m²’lik alanda irtifak hakkı tesisine karar verilmesi,
    Doğru olmadığı gibi,
    6-) Anayasa Mahkemesinin 27.11.2020 gün, 31317 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan ve 16.07.2020 tarihli 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 7139 sayılı Kanunla değişik 10. maddesinin 8.fıkrasının dördüncü cümlesinin; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak hüküm kurulması gerektiğinden,
    Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle taraf vekillerinin temyiz istemlerinin kabulü ile BOZULMASINA, taraflardan peşin alınan karar düzeltme harçları ile temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 25/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi