Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/1036
Karar No: 2014/4774
Karar Tarihi: 17.03.2014

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/1036 Esas 2014/4774 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Uşak 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir dava kamulaştırma bedelinin tespiti ve irtifak hakkının davacı idare adına tescili istenilerek açılmıştır. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş fakat davalı taraf temyiz etmiştir. Yargıtay ise kararı bozmuştur çünkü; bilirkişi raporu hatalı bir şekilde köydeki gayrimenkul değeri göz önünde bulundurularak m² birim fiyatı belirlenmiştir. Ayrıca, Maliye Hazinesi yerine davalı olarak M.. M..'nün temsilcisinin yazılmış olması, davacının avukatlık ücretinin fazla belirlenmesi, davalı tarafın vekalet ücreti alamaması gibi nedenlerden dolayı karar bozulmuştur. Kararda Kamulaştırma Yasası'nın 11. maddesi de detaylı bir şekilde açıklanıp değerlendirilmiştir. Ayrıca Anayasa Mahkemesi'nin kararı da değerlendirilerek, kamulaştırma bedeli tespiti için açılan davalarda dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilmesi gerektiği ve bu süre sonunda tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerektiği belirtilmiştir.
18. Hukuk Dairesi         2014/1036 E.  ,  2014/4774 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Uşak 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 20/06/2013
    NUMARASI : 2012/269-2013/171

    Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve irtifak hakkının davacı idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    1-Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; dava konusu taşınmazların hiçbirisinin tarım arazisi niteliği taşımadığı, taşınmazların bir bölümünün çalılık fundalık arazi, bir bölümünün de taşlık kayalık arazi niteliğinde olduğu, bundan dolayı bu arazilerin ancak üzerlerindeki çalı ve meşelerden yakacak odun olarak yararlanmak maksadıyla satın alınabileceği belirtilerek dava konusu taşınmazların köydeki gayrimenkul değerlerine göre m² birim değerinin 1 TL olacağı kanaati bildirilerek dava konusu taşınmazlarda irtifak geçirilen alanın yüzölçümüyle çarpılmak suretiyle kamulaştırma bedeli bulunmuştur.
    Kamulaştırma Yasası"nın 11. maddesine göre arazinin değeri belirlenirken mevki ve şartlarına ve olduğu gibi kullanılmasına göre getireceği net gelirin esas alınması gerekir. Yine aynı maddenin son fıkrasına göre kamulaştırma yoluyla irtifak hakkı tesisinde, kamulaştırma nedeniyle taşınmaz malda oluşacak değer düşüklüğü kamulaştırma bedelidir. Başka bir anlatımla taşınmaz malın irtifak hakkı kurulmadan önceki değeri ile bu hakkın tesisinden sonraki değeri arasındaki fark kamulaştırma bedelini oluşturur.
    Yasanın bu hükmü gereğince dava konusu taşınmazların bir kısmının çalılık fundalık olduğu belirtildiği halde taşınmazların bu niteliği dikkate alınarak bu haliyle getirebileceği net gelirin hesaplanması ve yine 11. maddeleri son fıkrasınca taşınmaz malda irtifak nedeniyle oluşacak değer düşüklüğü hesaplanmak suretiyle kamulaştırma bedelinin bulunması gerekirken, hangi usulle tespit edildiği belirlenemeyen köydeki gayrimenkul değeri olarak belirtilen soyut ifadeyle m² birim fiyatı belirleyen bilirkişi raporunun hükme esas alınması,
    2-Temsilcide hata yapılarak Maliye Hazinesi yerine M.. M.."nün davalı olarak karar başlığında gösterilmesi,
    3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12. maddesinin 2.fıkrasında yer alan “asıl alacak miktarı 3.666,66 TL ye kadar olan davalarda avukatlık ücreti, tarifenin 2. kısmının, ikinci bölümünde, icra mahkemelerinde takip edilen davalar için öngörülen maktu ücrettir. Ancak bu ücret asıl alacağı geçemez” düzenlemesi karşısında davacı lehine 440 TL maktu vekalet ücreti yerine 1.320 TL vekalet ücretine hükmedilmesi,
    4-Davalı taraf vekille temsil edildiği halde lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi,
    Doğru görülmemiştir. Ayrıca;
    5-Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasanın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
    Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tescili için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir.
    Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı Yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesi"nin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten, karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerektiğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
    Mahkemece 1 numaralı bozma gereği bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak kazanılmış haklar da gözetilerek hasıl olacak sonuca göre diğer bozma bentleri de gözetilerek bir karar verilmelidir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 17.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi