8. Hukuk Dairesi 2010/3402 E. , 2010/4930 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tescil
... ile Hazine ve ... aralarındaki tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Manavgat l. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 28.04.2009 gün ve 177/301 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili, davalı Hazine vekili ve davalı ... temsilcisi taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, imar-ihya ve kazanmayı sağlayan zilyetlik nedeniyle kadastro çalışmalarında tespit dışı bırakılan taşınmaz bölümünün adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, zilyetlik koşullarının oluşmadığını, Sulh Hukuk Mahkemesinin 1992/ 100 Esas sayılı davası nedeniyle zilyetliğin nizalı olduğunu açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı köy tüzel kişiliği temsilcisi, davacının 1992 yılında idari kararla men edildiğini, niza konusu taşınmazın bulunduğu yerde köy yerleşim alanı çalışmaları yapıldığını bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, teknik bilirkişinin 7.11.2007 tarihli rapor ve krokisinde A ve C harfleri ile gösterilen toplam 18531,31 m2 taşınmaz bölümü üzerinde davacının zilyetlik ve mülkiyet hakkının tespitine, B harfi ile gösterilen taşınmaz bölümüne ilişkin davanın reddine karar verilmesi üzerine; hükmün kabule ilişkin bölümü esası bakımından davalı Hazine vekili ve davalı köy tüzel kişiliği temsilcisi, köy tüzel kişiliği adına oluşan parsellerin iptal ve tesciline karar verilmediği gerekçesiyle bu parsellere ilişkin kısım ise davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, TMK.nun 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17.maddeleri gereğince açılan tescil isteğine ilişkindir. Dava konusu taşınmaz Ulukapı (Kirten) köyünde 1963-1967 yılları arasında yapılan kadastro çalışmalarında "çalılık" vasfı ile tespit dışı bırakılmıştır. Davanın kısmen kabulüne ilişkin ilk hüküm davalı Hazine vekili ve davalı köy tüzel kişiliği temsilcisinin temyizi üzerine Dairemizin 22.3.2007 tarih ve 2007/1486 Esas, 1750 Karar sayılı ilamı ile özet olarak “….. davalı taşınmazın bulunduğu köyde 3367 sayılı Yasa uyarınca köy yerleşim alanı çalışmaları yapıldığı bildirildiği halde, ilgili kayıt ve belgelerin getirtilip uygulanmadığı….” gerekçesiyle bozma sevk edilmişti. Mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin önceki hüküm yine davalı Hazine vekili ve köy tüzel kişiliği temsilcisinin temyizi üzerine “….kısa karar ve gerekçeli kararın çelişkili olduğu….” belirtilmek suretiyle bozulmuştu. Mahkemece uyulan bozma ilamları uyarınca temyize konu hüküm oluşturulmuştur.
Dava konusu taşınmazın bulunduğu mevkide bir kısım köy boşluğu niteliğindeki taşınmaz bölümlerine köy halkından bazı şahısların elattığı iddiasıyla Ulukapı köyü tüzel kişiliğinin başvurusu üzerine Manavgat Kaymakamlığı İlçe İdare Kurulunun 24.1.1992 tarih ve 8/5 sayılı kararı ile aralarında temyize konu dosya davacısının da bulunduğu bir kısım şahıslar aleyhine idari men kararı verilmiş; davacı ...’in Manavgat Sulh Hukuk Mahkemesinde 1992/100 Esas sayısıyla davalı köy tüzel kişiliğine husumet yöneltmek suretiyle, zilyetliğinde bulunan taşınmazlara köy tüzel kişiliğinin müdahale ettiği ve men kararı alındığı iddiasıyla açtığı davada 14.12.1992 tarihli ve 1992/501 Karar sayılı hükümle; dosyasındaki teknik bilirkişinin rapor ve krokisinde B ve C harfi ile gösterilen taşınmaz bölümlerinde davacının zilyetlik koşullarının oluştuğu gerekçesiyle köy tüzel kişiliğinin müdahalesinin önlenilmesine, A harfi ile gösterilen 9224 m2 taşınmaz bölümüne ilişkin davanın ise tarım arazisi niteliği taşımadığı ve zilyet olunmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş ve hüküm temyiz edilmeksizin 18.3.1993 tarihinde kesinleşmiştir.
Temyiz incelemesine konu dosyada yapılan keşif ve itiraza uğramayan teknik bilirkişi raporuna göre, dava konusu taşınmaz bölümleriyle Manavgat Sulh Hukuk Mahkemesinin 1992/100 Esas ve 501 Karar sayılı dava dosyasında davaya konu edilen taşınmazın aynı yer olduğu tespit edilmiştir. Belirlenen bu durum karşısında elatmanın önlenilmesi davasında nitelik ve zilyetlik koşullarının oluşmadığı saptanan ve belirtilen dosyanın kesinleştiği tarih olan 18.3.1993 tarihinden temyiz incelemesine konu davanın açıldığı 27.10.2003 tarihine kadar da kazanmayı sağlayan 20 yıllık zilyetlik süresi dolmayan uyuşmazlık konusu A harfi ile gösterilen taşınmaza ilişkin davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü doğru olmamıştır. Davalı Hazine vekili ile köy tüzel kişiliği temsilcisinin temyiz itirazları A harfi ile gösterilen dava konusu taşınmaz bölümü bakımından yerinde bulunmaktadır.
Davalı Hazine vekili, davalı ... temsilcisi ve davacı vekilinin teknik bilirkişi rapor ve krokisinde C harfi ile gösterilen taşınmaz bölümü hakkındaki temyiz itirazlarına gelince; toplanan deliller ve dosya kapsamına göre dava konusu C harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünün nitelik itibariyle kazanıma elverişli yerlerden olduğu, dava tarihinden geriye yirmi yıldan fazla süredir zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğu tespit edildiğine göre buna ilişkin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ne var ki, yargılama safhasında uyuşmazlık konusu taşınmazın bulunduğu Ulukapı köyünde 3367 sayılı Yasa gereği köy yerleşim alanı belirlenmesine ilişkin çalışmalar yapılmış ve davaya konu taşınmaz bölümlerinin de dahil olduğu bir kısım saha köy yerleşim alanı olarak tespit edilerek 14.12.2005 tarihinde 990 parsel numarasıyla köy tüzel kişiliği adına tescil edilmiş, bilahare ifrazen yine ... adına tescil edilen 257 adet parsel oluşmuştur. Taşınmaz artık tescil tarihinden itibaren kamu emlakine dönüşmüştür. Mahkemece dava konusu teknik bilirkişinin krokisinde C harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünün köy tüzel kişiliği adına tescil edilen hangi parseller içinde kaldığı ve isabet eden yüzölçümleri belirlenmek suretiyle ve 3367 sayılı Kanun hükümleri uyarınca köy yerleşim alanı olarak kabul edilip köy tüzel kişiliği adına tapuya tescil edildiği tarihe kadar diğer kazanma koşulları yanında 20 yıllık kazanma süresi dolmuş ise mülkiyetin tespitine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Davacı vekili ile davalı Hazine vekili ve davalı ... temsilcisinin temyiz itirazlarının açıklanan nedenlerle kabulü ile usul ve yasa hükümlerine aykırı bulunan hükmün kabule ilişkin bölümlerinin HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, TMK.nun 713/1-2. maddeleri uyarınca davalı köy tüzel kişiliği kanuni hasım durumunda bulunduğuna, davanın davacı yararına olumlu sonuçlanması halinde dahi TMK.nun 713/3. fıkrası uyarınca Hazine ve ilgili kamu tüzel kişilerinin harçlarla sorumlu tutulamayacağına, bu nedenle 15,60 TL temyiz karar harcı ve 67,20 TL temyiz başvuru harcı olmak üzere toplam 82,80 TL harcın istek halinde temyiz eden Ulukapı köyü tüzel kişiliğine iadesine ve 15,60 TL peşin harcın da istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 21.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.