17. Ceza Dairesi Esas No: 2016/17529 Karar No: 2018/16161 Karar Tarihi: 13.12.2018
Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2016/17529 Esas 2018/16161 Karar Sayılı İlamı
17. Ceza Dairesi 2016/17529 E. , 2018/16161 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanık hakkında hırsızlık suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Sanığın adli sicil kaydında tekerrüre esas sabıkasının bulunduğunun anlaşılması karşısında; sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmaması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 2016/939 Esas ve 2016/465 Karar ve 06.12.2016 tarihli kararında belirtildiği üzere; savunmasını bizzat yapacağını beyan eden ve kendisine müdafii atanması talebinde bulunmayan sanığın, gece vakti işlediği iddia olunan, bina veya eklentileri içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında hırsızlık suçu için 5237 sayılı TCK"nın 6545 sayılı Kanun"un 62. maddesiyle değişik 142/2-h maddesinde temel cezanın alt sınırının beş yıl hapis olarak öngörülmesi ve cezanın belirli bir oranda artırılmasına ilişkin TCK"nın 143. maddesinde düzenlenen nitelikli halin, 5271 sayılı CMK"nın 150/3. maddesi uyarınca zorunlu müdafii görevlendirilmesinde esas alınması gereken hapis cezasının hesaplanmasında dikkate alınamayacağı cihetle, yerel mahkemece sanığa zorunlu müdafii görevlendirmeksizin yargılamaya devam edilip hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığından, sanığa zorunlu müdafii atanması gerektiğinden bahisle tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir. Ancak; 1)Eylemin saat 05.45 sıralarında gerçekleştiğinin anlaşılması karşısında; UYAP sistemi üzerinden yapılan incelemede güneşin suç tarihinde yaz saati uygulaması sebebiyle 05.58"de doğduğu, TCK"nın 6/1-e maddesi uyarınca saat 04.58’den önceki zaman diliminin gece olarak kabulü gerektiği, eylemin gündüz vaktine rastlayan zaman dilimi içerisinde işlendiğinin kabul edilmesi gerekirken 5237 sayılı TCK"nın 143. maddesindeki artırım hükmünün uygulanması suretiyle fazla cezaya hükmolunması, 2)Sanığın müştekiye ait aracı çaldıktan sonra tanık ... aracılığıyla 600,00 TL karşılığında aracı teslim ettiği olayda müştekinin 600,00 TL zararının oluştuğunun anlaşılması karşısında; müştekinin bu zararının da giderilip giderilmediği tespit edilerek sonucuna göre TCK"nın 168. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, 3)T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle isteme kısmen uygun olarak BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, 13.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.