19. Hukuk Dairesi 2015/9125 E. , 2015/12613 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili banka ile davalı şirket arasında imzalanan genel kredi sözleşmelerinde diğer davalıların da müteselsil kefil olduklarını, kredi borçlarının ödenmemesi nedeniyle yapılan icra takibine davalıların haksız olarak itiraz ettiklerini belirterek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, kredi sözleşmelerinde kefalet miktarı belirtilmediğinden kefil olan müvekkillerinin sorumluluğunun olamayacağını, krediler nedeniyle müvekkillerinden Hüseyin tarafından ipotek verildiğini ve ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takip ve buna itiraz nedeniyle icra mahkemesinde görülen bir dava da bulunduğundan işbu davanın mükerrer olduğunu, bankanın hiçbir dönem hesap ekstrelerini göndermediğini, müvekkillerinin davacı bankaya borçlu olmadıklarını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece 14.03.2013 Tarih, 2010/362-2013/181 Esas ve Karar sayılı ilam ile davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiş, hükmün davalılar vekili tarafından temiz edilmesi üzerine, Dairemizin 27.05.2014 Tarih, 2014/7150-2014/9873 Esas ve Karar sayılı bozma ilamı ile, "Dava, genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan alacağın tahsili ve depo bedeli istemine dair icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece alınan bilirkişi kurulu raporu banka kayıt ve defterleri yerinde incelenmeksizin dosya içerisisindeki belgelere göre düzenlenmiş olup, eksik inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir. Ayrıca, taraflar arasında düzenlenen genel kredi sözleşmelerinde teminat mektubu bedeli ve bankaca asıl borçluya verilen çeklerle ilgili muhatap bankanın hamile ödemek zorunda kalacağı yasal sorumluluk miktarının deposuna ilişkin kefillerin ve asıl borçlunun sorumluluğuna dair hükümlerin bulunması gerekmektedir. Sözkonusu sözleşme hükümleri mahkemece tartışılarak, depo talebiyle ilgili asıl borçlu ve kefillerin sorumlu tutulup tutulmayacağı değerlendirilerek, banka kayıt ve defterleri yerinde incelenmek suretiyle bankacılık konusunda uzman bilirkişi veya bilirkişilerden alınacak rapor sonucu tüm deliller birlikte değerlendirilip tartışılmak suretiyle hüküm kurulması gerekirken, yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması yerinde olmadığı gibi, yargılama sırasında davacı bankaca davalı asıl borçlu lehine 3. kişilere verilen teminat mektuplarından süreli olanların süresinin de dolması nedeniyle bu teminat mektuplarıyla ilgili depo istemi konusunda davanın konusuz kalacağının gözetilmemesi de bozmayı gerektirmiştir." gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Mahkemece Dairemiz bozma kararına uyulduğu halde bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Zira bozmadan sonra alınan ve hükme esas tutulan bilirkişi raporunda asıl alacak ve işlemiş faizin nasıl hesaplandığı anlaşılamadığı gibi, davacının asıl borçlu ve kefillere yönelik depo talebi yönünden önceki bozma ilamında belirtilen hususlarda yeterli incelemeyi içermediğinden Yargıtay denetimine de elverişli değildir. Bu durumda mahkemece, banka kayıtları yerinde incelenmek suretiyle konusunda uzman yeni bilirkişi heyetinden hükmüne uyulan bozma kararında belirtildiği şekilde ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp, deliller hep birlikte değerlendirilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlere hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harçların istek halinde iadesine, 13.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.