Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/1917
Karar No: 2010/4928
Karar Tarihi: 21.10.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/1917 Esas 2010/4928 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/1917 E.  ,  2010/4928 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil

    Memduh Çakan ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Safranbolu Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 21.12.2009 gün ve 159/367 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
    KARAR

    Davacı vekili, dava dilekçesinde; 232 ada 6 sayılı parselin, davacı adına kayıtlı 232 ada 4 sayılı parsele revizyon gören tapu kayıtlarının miktar fazlası olarak Hazine adına tespit ve tescil edildiğini açıklayarak davalı Hazine adına tapuda kayıtlı bulunan 232 ada 6 sayılı parselin tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine vekili, dava konusu taşınmazın mübadeleye tabi tutulan kişilerden kalan yer olduğunu, emvali metruke niteliğinde bulunduğunu, davacı adına tespit ve tescil edilen parsele dayanak teşkil eden tapu kayıtlarının davaya konu taşınmaz yönünü emvali metruke okuması nedeniyle uyuşmazlık konusu taşınmazın Hazine adına kadastroca tapuya bağlandığını, bu nedenle zilyetlikle edinilecek yerlerden olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, 232 ada 6 sayılı parselin kaçak ve yitik kişilerden kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuki sebebine dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
    Uyuşmazlık konusu 232 ada 6 sayılı parsel 1996 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında, davacı adına tespit ve tescil edilen aynı ada 4 nolu parsele revizyon gören 18.09.1970 tarih 36 ila 40, 42 ve 43 sıra nolu tapu kayıtlarının geldi ve gittilerinin miktar fazlası olarak ve tapu kayıtlarının sınırlarını emvali metruke okuması nedeniyle Hazine adına tarla niteliğiyle tesbit edildiği, tutanağın 17.06.1999 tarihinde kesinleşmesiyle tapu kaydının oluştuğu anlaşılmıştır. Revizyon gören 1933 tarih 32 sıra nolu tapu kaydının geldi ve gittileri üzerinde yapılan incelemede; dava konusu taşınmaz da dahil olmak üzere tapu kayıtları kapsamında kalan taşınmazların tapu kaydının oluştuğu 1933 tarihinde 2510 sayılı İskan Kanunu hükümleri uyarınca dağıtılan arazilerden olup, tapu kayıtlarının kapsamından sınırları belirtilen taşınmazın miktarıyla geçerli bulunduğu ve sonradan çıkacak fazlalığın Hazineye ait olduğu anlaşılmaktadır. Gerçekten de kural olarak, iskanen dağıtılan taşınmazlara ait tapu kayıtları miktarıyla geçerli olup çıkacak miktar fazlalığı Hazineye aittir. Kaçak ve yitik kişilere ait taşınmazların Dağıtım Kanunları gereğince vatandaşa dağıtılması halinde artık o yerin kaçak ve yitik kişi malı olmaktan çıktığının kabulü gerekir. Kadastro çalışmaları sırasında revizyon gören iskan tapuları miktarıyla geçerli olup, miktarı kadar kayıt sahibine verildikten sonra kalan miktar fazlalığının zilyetlikle edinilmesi olanaklıdır. Şayet zilyetliğe dayalı taşınmaz edinme koşulları kullanan yararına oluşmuş ise zilyedi tarafından edinilmesi mümkündür. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20/D maddesinde; “Hazinece, özel kanunlar hükümlerine göre değişmez ve genişlemeye müsait olmayan sınırlarla miktar üzerinden satılan, tefviz veya tahsis veya parasız dağıtılan taşınmaz mallardan çıkan fazlalık, taşınmaz malla birlikte satış, tefviz, tahsis ve dağıtım tarihinden itibaren on yıl geçmiş ise miktarına bakılmaksızın kayıt sahibi adına tespit edilir” denilmiştir. Bundan da anlaşılıyor ki kayıt miktar fazlasının kazanmayı sağlayan zilyetlikle ve koşulların oluşması halinde edinilmesi mümkün bulunmaktadır. Dava konusu taşınmazın çevresi gerçek ve tüzel kişilere ait parsellerle çevrilidir. Artık böyle bir yerde kaçak ve yitik kişiye ait taşınmazın bulunduğundan söz edilemez. Anılan kişilere ait taşınmazlar 1933 yılında Dağıtım Kanunları gereğince dağıtıldığına göre, kaçak ve yitik kişilerin malı olduğundan söz edilme olanağı olmadığından bu nedenle iddia ve savunma çerçevesinde toplanan ve toplanacak taraf delilleri birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş bulunması usul ve kanuna aykırıdır.
    Davacı vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulüyle yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle ve HUMK. nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 17,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 21.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi