Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/2448 Esas 2016/2815 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/2448
Karar No: 2016/2815

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/2448 Esas 2016/2815 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/2448 E.  ,  2016/2815 K.
"İçtihat Metni"


İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı gerçek kişi vekili, 18.04.2013 havale tarihli dilekçesiyle; müvekkilinin maliki olduğu 2553 ada 1 sayılı parselin orman sayılan yer olduğu gerekçesiyle tapu kaydının 2009 yılında kesinleşen mahkeme kararıyla iptal edildiğinden bahisle fazlaya ilişkin hak saklı kalmak kaydıyla 1.000,00.-TL maddi tazminatın taşınmazın tapu iptal kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...den tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Daha sonra 11.07.2014 tarihli harçsız ıslah dilekçesiyle tazminat isteğini arttırarak toplamda 42.919,50.-TL tazminat isteğinde bulunmuştur.
Tazminat istemine dayanak 2553 ada 1 parsel sayılı taşınmaz tarla niteliğiyle ve 461,50 m² yüzölçümüyle davacı adına tapuda kayıtlı iken, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 11.06.2009 gün ve .../... – .../... sayılı kararı ile 2553 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığı gerekçesiyle tapu kaydı iptal edilerek orman niteliğiyle tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, karar temyiz edilmeksizin 20.10.2009 tarihinde kesinleşmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne ve 42.919,50-TL tazminatın tapu iptal kararının kesinleştiği 20.10.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...den alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini isteğine ilişkindir.
Mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; taraflardan her biri, yapmış olduğu usûl işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir. Islahın kısmen veya tamamen olduğuna bakılmaksızın taraflar aynı davada ancak bir kez ıslah yoluna başvurabilir. Ancak ıslah işlemi harca tâbi bir işlem olup ıslah edilen husus değer artırımı ise nispi tarifeye göre, değilse maktu harç yatırılmalıdır. Davalı taraf harçtan muaf olsa dahi ıslah harcının alınması gerekir.
492 sayılı Harçlar Kanununun 32. maddesinin birinci cümlesinde “Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz” hükmü yer almaktadır. Bu kanuni düzenleme gereğince ıslah edilen miktar yönünden bakiye nispi karar ve ilam harcı ödenmeksizin sonraki işlemlerin yapılmasına olanak bulunmamaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 24.12.2013 gün ve 2013/21-445 E., 2013/1625 K. sayılı kararında da bu görüş benimsenmiştir.
Somut olayda, davacı vekili dava dilekçesinde 1.000.-TL olarak açıkladığı tazminat talebini, 11.07.2014 tarihli dilekçe ile 42.919,50-TL’ye arttırmış ise de ıslah harcının yatırılmadığı anlaşılmaktadır. Buna göre mahkemece, ıslah harcını tamamlamak üzere davacıya süre ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken harcı yatırılmayan ıslah beyanına değer verilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına 07/03/2016 günü oy birliği ile karar verildi.

Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.