Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/5717
Karar No: 2017/8432

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/5717 Esas 2017/8432 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanığın kendisini borçlu gösterip, bir şahsın adına sahte imza ile düzenlediği suça konu iki adet bonoyu Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine olan borcuna karşılık satış sorumlusu tanığa vererek resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddia edilmiştir. Mahkeme, suça konu senetler üzerinde yapılan inceleme sonucu suça konu imzaların katılanın eli mahsulü olmadığının tespit edildiğini belirtse de sanığın savunmalarının doğrulanması karşısında gereken adımların eksik alınması nedeniyle mahkumiyet hükmü bozulmuştur. Ayrıca, suçun zincirleme olmadığı belirtilmiş ancak belge sayısı ve çeşitliliği TCK'nın 61. maddesi uyarınca temel cezanın belirlenmesinde dikkate alınması gerektiği vurgulanmıştır. Ayrıca, sanığın bazı hakları gözetilmeden karar verildiği belirtilerek bu hususlar yeniden değerlendirilmesi istenmiştir. Kanun maddeleri 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 43, 53/1(c) ve 61. maddeleridir.
11. Ceza Dairesi         2017/5717 E.  ,  2017/8432 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    A-Sanığın kendisini borçlu katılanı ise kefil olarak gösterip onun adına sahte imza ile düzenlediği suça konu iki adet bonoyu .... Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine olan borcuna karşılık şirketin satış sorumlusu tanık...."a vererek resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia olunduğu olayda; her ne kadar Ankara 5. İcra Hukuk Mahkemesince yaptırılan inceleme sonucu hazırlanan 21.12.2011 tarihli bilirkişi raporuna göre, suça konu senetler üzerinde kefil adına atfen atılı imzaların, katılanın eli mahsulü olmadığının tespit edildiği bildirilmiş ise de; sanığın aşamalarda değişmeyen savunmalarında suça konu bonoları borçlu olarak kendisinin, kefil olarak da katılanın firma temsilcisinin huzurunda imzaladıklarını belirtmesi, suça konu bonoları alan tanığın ifadesi ile de sanığın bu savunmasının doğrulanması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenebilmesi bakımından; huzurda alınan imza örnekleri ile birlikte suç tarihinden önceki resmi kurumlardan temin edilecek imzaları getirtilip suça konu senetlerde katılan adına atfen atılı bulunan kefil imzalarının katılanın eli ürünü olup olmadığı yönünde Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınmasından sonra toplanan deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın durumunun tayin ve takdiri yerine eksik soruşturmayla yazılı şekilde karar verilmesi,
    B-Kabule göre de;
    1-5237 sayılı TCK"nın 43. maddesine göre "Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda ya da aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi" durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanması mümkün olup; suça konu senetler üzerinde yapılan sahtecilik eylemlerinin değişik tarihlerde gerçekleştirildiğine dair delil bulunmaması ve senetlerin katılan aleyhine 13.06.2011 tarihinde aynı anda icra takibine konu edilmesi karşısında; eylemin bir bütün olarak tek bir resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu, TCK"nın 43/1. maddesi uyarınca fiilin aynı anda işlendiğinin kabul edilmesi gerekliliği nedeniyle zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağı ancak belge sayısı ve çeşitliliğinin TCK"nın 61. maddesine göre temel cezanın belirlenmesinde dikkate alınması gerektiğinin gözetilmemesi, yasaya aykırı
    2-5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 30.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi