17. Hukuk Dairesi 2015/12561 E. , 2018/7254 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı borçlu ... hakkında takip başlatıldığını, takibin semeresiz kaldığını, mal kaçırma amacı ile davalı ..."un avukatlık alacağı olduğu iddiası ile ... 1.... Müdürlüğü"nün 2004/6985-6986-6987 sayılı dosyalarından takipler yaparak borçlu şirketin alacaklı olduğu ... 2.... Müdürlüğünün 2003/11519 sayılı dosyasına haciz ihbarnameleri göndererek davacının alacağını tahsil imkanı bırakmadıklarını belirterek, bu takip dosyalarının iptalini istemiştir.
Davalı ... vekili, müvekkilinin 1993"den beri borçlunun vekilliğini yaptığını ve Avukatlık Kanunu"nun 164/2 maddesine göre alacak hakları olduğunu ve gerçek olduğunu belirterek haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı borçlu şirket, duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece, davalılardan Tek-Al Gmbh tarafından ...den olan alacağı herhangi bir kişi yada kuruma rızai olarak temlik edilmiş olması halinde tasarrufun iptali davası yönünden bir inceleme yapılabileceği oysa inceleme konusu olayda bu yönden rızai bir temlik olmadığından davanın genel hükümlere göre muvazaa yönünden incelemesinin yapıldığı ancak bu halde de davacının muvazaa iddiasını ispatlayamadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, İİK"nun 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere göre davacı alacaklı vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-HMK"nin 33.maddesine göre Hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur. Başka bir ifade ile Hakim, bildirilen hukuki sebeplerle bağlı olmayıp, hukuki sebebi kendiliğinden bulup uygulamakla sorumludur.
Dava dilekçesindeki açık beyanlara ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla tasarrufun iptali davasına ilişkindir.
Öte yandan, tasarrufun iptalinin konusu haksız açılmış bir davanın borçlu tarafından kabul edilmesi (17.Hukuk Dairesinin 07.02.2011 tarih 2010/6542 Esas -2011/892 Karar) olabileceği gibi haksız yapılmış bir takibe ilişkin bir borcun kabul edilmesi de olabilir. Nitekim somut olayda davacı alacaklı tarafından iptali istenilen ... dosyaları içeriğinden davalı üçüncü kişinin takibe geçtiği 13.04.2004 tarihinde borçlu şirket temsilcisi ... Müdürlüğü"ne gelerek borcu kabul etmiş ve lehine olan sürelerden feragat ederek takibi kesinleştirmiştir.
Bu nedenlerle mahkemenin, davalılar arasında rızai bir temlik olmadığından bahisle davanın tasarrufun iptali olarak nitelenmeyeceği yönündeki gerekçesi isabetli değildir. Ancak bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki ... takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280.maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır.
Somut olayda, dosya içeriğinde mevcut davacının alacağının dayanağı takibin kesinleşmediği anlaşılmaktadır.Bu halde davanın bu ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 7/2.maddesine göre maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ve gerekçe ile davanın esastan red edilerek nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 Sayılı HMK"nin geçiçi 3/2.maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nin 438/7.maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile karar gerekçesinin yukarda belirtilen şekilde düzeltilmesine ve hükmün 6.bendindeki "uyarınca hesap ve takdir olunan 47.640,00 TL." ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine "6.maddesi uyarınca 1.320,00 TL maktu" ibaresinin yazılmasına kararın bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 17/07/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.