Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5423
Karar No: 2019/838
Karar Tarihi: 30.01.2019

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/5423 Esas 2019/838 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2016/5423 E.  ,  2019/838 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
    K A R A R
    Davacı, prostat şikayetiyle davalı şirkete bağlı özel hastaneye gittiğini, burada kendisine teşhis konulduktan sonra hastaneye yatışının yapıldığını, tedavi sırasında baş ağrısı şikayeti üzerine hemşirelerin sol kalçasından iğne yaptığını ve zor günlerin bu iğne ile başladığını, bu hatalı iğne nedeniyle sol ayağında uyuşma oluşup ve bu uyuşmanın devamlı bir hal aldığını, şimdiye kadar ortopedik bir rahatsızlığı bulunmadığı halde hastanenin gerekli özen ve dikkati göstermemesi üzerine engelli bir birey haline dönüştüğünü, kişisel ihtiyaçlarını sürekli olarak başkalarının yardımı ile giderdiğini, dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmeyen davalı kurumun eylemi sonucu vücut bütünlüğünü, çalışma gücünü ve çalışma imkanını kaybettiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla alacağın tamamı belirsiz halde olduğundan kazanç kaybı, çalışma gücünün yitirilmesi nedeni ile uğranılan bedensel zarar toplamından 10.000,00 TL maddi ve 40.000,00TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 15.06.2015 tarihli dilekçesi ile, maddi tazminat yönünden talebini 47.172,46 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı, iddia edilen ayaktaki uyuşmanın tedavi veya iğneyle bir ilgisinin olup olmadığının bilinmediğini, şayet iğneden oluşmuş olsa dahi bunun tıbbi bir komplikasyon olduğunu; %37 özür durumunu kabul etmediklerini, davacının yaşı 69 olmakla birlikte hali hazırda emekli olduğunu ve bu durumda da iş gücü kaybının söz konusu olmadığını, maddi tazminat isteminin reddinin gerektiğini, ayrıca talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davacının maddi tazminat talebinin kabulüne, 47.172,46 TL"nin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, manevi tazminat talebinin ise kısmen kabulüne, 20.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Davacı, davalı hastanede sol kalçasından yapılan iğne sonucu bacağında oluşan uyuşma nedeniyle duyduğu elem ve uğradığı zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Mahkemece, her ne kadar 18.04.2014 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda, enjekte edilen ilacın oluşturduğu komplikasyonun, bir kusur ve ihmalden kaynaklanmadığı, enjeksiyonun yapılış tekniği ve uygulanan bölgenin uyumsuzluğu yönünden de bir delil tanımlanmadığı ve tüm bulgular kapsamında da enjeksiyonu uygulayan sağlık personeline herhangi bir kusur izafe edilemediği mütalaa edilmiş ise de; bu durumun hastanenin kusursuz sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı, yapılan tedavi sırasında ilgili sağlık yönetmeliği çerçevesinde gerekli tıbbi özenin gösterildiği, hastanın muhtemel komplikasyonlar hususunda bilgilendirildiği hususunda herhangi bir delil sunulmadığı kabul edilerek maddi tazminat talebinin kabulüne karar verilmiştir.
    Davacı, dava dilekçesinde davalı hastanede dava dışı hemşire tarafından yapılan iğne sonucu sol bacağında uyuşma oluştuğunu, vücut bütünlüğünün bozulduğunu, davalı hastanenin dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmediğini ileri sürmüştür. Mahkemece, alınan Adli Tıp Kurumu raporunda “enjekte edilen ilaçların doku içi yayılımı ile sinir hasarına neden olabileceklerinin tıbben bilindiği, bu durumun enjeksiyonların tekniğine uygun yapılması durumunda da daha önceden öngörülemeyecek ve önlenemeyecek arazlara sebep olabildiği, bu durumun her türlü özene rağmen oluşabilecek herhangi bir kusur ve ihmalden kaynaklanmayan komplikasyon olarak nitelendirildiği, enjeksiyonun yapılış tekniği ve uygulanan bölgenin uyumsuzluğu yönünden tıbbi bir delil de tanımlanmadığından, tüm bulgular bir bütün olarak değerlendirildiğinde, enjeksiyonu uygulayan sağlık personeline herhangi bir kusur izafe edilemediği” belirtilmiştir. Davacı 19.8.2014 havale tarihli Adli tıp Kurumu raporuna karşı, beyan dilekçesinde davalı hastanede uygulanan iğne sonucunda oluşabilecek komplikasyonlar konusunda bilgilendirilmediğini ileri sürmüştür.
    HMK"nun 141. maddesinde, tarafların, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe; ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmalarını genişletebileceği yahut değiştirebileceği, ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra ise iddia veya savunmanın genişletilemeyeceği yahut değiştirilemeyeceği, ıslah ve karşı tarafın açık muvafakati hükümlerinin saklı olduğu öngörülmüştür. Davacı, dava dilekçesi ile davalı hastane tarafından uygulanan iğne nedeniyle oluşabilecek komplikasyonlar hususunda bilgilendirilmediğini iddia etmemiştir. Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonraki bir aşamada bu iddiayı ileri sürmesi HMK"nun 141. maddesi uyarınca iddianın genişletilmesi kapsamında olup, davalı tarafından da iddianın genişletilmesine açıkça muvafakat edilmediği gibi, ayrıca davacı tarafından ıslah da yapılmadığı anlaşılmaktadır.
    O halde mahkemece, davacının 19.08.2014 havale tarihli dilekçesinde ileri sürdüğü hususların HMK"nun 141. maddesi kapsamında iddianın genişletilmesi niteliğinde olduğu gözetilerek davacının maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2 bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi