16. Hukuk Dairesi 2015/17034 E. , 2017/6547 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 112 ada 37 parsel sayılı 5.596,95 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı öncesi kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı Hazine, tapu kaydı ve davalı lehine zilyetlikle edinme koşullarının oluşmadığı iddiasına dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı Hazine vekili, çekişmeli 112 ada 37 parsel sayılı taşınmazın 22.12.1972 tarih, 175 sıra numaralı aynı zamanda dava konusu taşınmaza da revizyon gören Toprak Tevzi tapusu kapsamında kaldığı, davalı lehine zilyetlikle kazanma koşullarının da oluşmadığı iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, mahalli bilirkişiler ve bilirkişi raporları doğrultusunda davalının evveli zilyetleri ile birlikte dava konusu taşınmaz üzerinde 1972 tarihinde tesis edilen tapu kaydı öncesinde zilyetlikle kazanma koşullarının oluştuğunun ispatlandığı, davacı Hazine’nin taşınmaz üzerinde hiçbir zaman zilyet olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya elverişli değildir. Mahallinde yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişiler özetle, “dava konusu taşınmazın babasından intikalen ve taksimen Ömer Arslan isimli kişiye ait olduğunu ve onun tarafından kullanıldığını, 100 yılı aşkın süredir Arslan ailesi tarafından zilyet edildiğini, dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde davalı ... ailesine ait bir taşınmaz bulunmadığını” belirttikleri halde mahkemece mahalli bilirkişi beyanlarına göre davalı taraf lehine zilyetlikle edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle hüküm kurulmuştur. Ayrıca, taraf teşkili sağlanmamış, çekişmeli taşınmaz maliki ... mirasçılarından ... ve ...’e usulünce tebligat çıkartılarak davadan haberdar edilmemişlerdir. O halde öncelikle, adı geçen davalılara tebligat çıkartılarak taraf teşkili sağlanmalı ve davaya ilişkin delil ve tanıkları sorulmalı, belirtmelik tutanakları dosya içerisine getirtilmeli, sonrasında mahallinde yeniden yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan mahalli bilirkişilerle 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 30. maddesi nazara alınarak tespit bilirkişilerinin tümü, taraf tanıkları, fen ve ziraat bilirkişler ile keşif icra edilmelidir. Mahalli bilirkişiler, tespit bilirkişileri ve taraf tanıklarından taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, önceki keşif beyanları ile çelişki bulunması halinde çelişki giderilmeye çalışılmalı, fen bilirkişisine keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, ziraat bilirkişiden taşınmazın niteliğiyle ilgili olarak ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, 1972 tarihli Hazine tapusunun oluşumundan evvel davalı taraf lehine zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı tereddüte mahal bırakmayacak şekilde belirlenmeli ve sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece belirtilen hususlar yerine getirilmeden karar verilmesi isabetsiz olup, davacı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 13.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.