Vergi usul kanununa muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/3866 Esas 2017/8389 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/3866
Karar No: 2017/8389
Karar Tarihi: 29.11.2017

Vergi usul kanununa muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/3866 Esas 2017/8389 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından yapılan incelemede, sanığın vergi usul kanununa muhalefet suçundan mahkum edildiği ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği tarihten itibaren deneme süresi içinde işlediği ikinci suçun suç tarihine kadar dava zamanaşımının durduğu belirlendi. Ancak yapılan yargılamada, suçun kanunda öngörülen cezasının türü ve üst sınırı itibarıyla sanığın lehine olan dava zamanaşımının hesaplanması gözetilmediği için mahkumiyet hükmü yasaya aykırı olarak kabul edildi. Bu nedenle, 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince de kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle DÜŞÜRÜLMESİNE karar verildi. Kanun maddeleri: 5271 sayılı CMK’nın 231/8-son cümlesi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu maddesi 7, 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu maddesi 9, 765 sayılı TCK maddeleri 102/4 ve 104/2, 5320 sayılı Kanun’un 8/1, 1412 sayılı CMUK’nın 321 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8.

11. Ceza Dairesi 2017/3866 E. , 2017/8389 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi usul kanununa muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet

5271 sayılı CMK’nın 231/8-son cümlesi hükmü uyarınca 30.11.2001 olan suç tarihinden hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 07.01.2009 tarihine kadar bazı kesintilerle dava zamanaşımı süresinin işlediği, bu tarihten sonra denetim süresi içinde işlenen kasıtlı suçtan dolayı verilen ve 07.03.2014 tarihinde kesinleşen mahkumiyet hükmü nedeniyle ihbar üzerine dosyanın yeniden ele alındığı, böylelikle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 07.01.2009 tarihinden itibaren deneme süresi içinde işlenen ikinci suçun suç tarihi olan 06.09.2011"e kadar dava zamanaşımının durduğu gözetilerek yapılan incelemede;
Bozmaya uyularak yapılan yargılamada, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa isnat olunan suçun, kanunda öngörülen cezasının türü ve üst sınırı itibarıyla tabi olduğu ve sanığın lehine olan 765 sayılı TCK."nın 102/4 ve 104/2.maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık dava zamanaşımı, suç tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiği gözetilmeden mahkumiyet hükmü kurulması yasaya aykırı katılan vekili ile sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanun"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 29.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.