Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/3514 Esas 2018/3839 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/3514
Karar No: 2018/3839
Karar Tarihi: 05.11.2018

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/3514 Esas 2018/3839 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme Ceza Dairesi tarafından verilen kararda, sanığın silahlı terör örgütüne üye olması suçundan mahkum edildiği belirtilmektedir. Dosyadaki belgeler, deliller ve tutanaklar incelendiğinde, yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı ve hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği tespit edilmiştir. Sanık müdafii ve sanığın temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri savunmaların temyiz denetimine uygun biçimde eksiksiz olarak sergilendiği ve özleri değiştirmeden tartışıldığı görülmüştür. Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçilmiş ve yapılan inceleme sonrasında sanık müdafii ve sanığın temyiz dilekçelerindeki nedenlerin yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır. Bu nedenle, CMK'nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davası esastan reddedilmiş ve mahkeme kararı onanmıştır.
Kanun maddeleri ise şöyledir: TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, 53, 58/9, 62, 63. maddeleri.

16. Ceza Dairesi 2018/3514 E. , 2018/3839 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, 53, 58/9, 62, 63. maddeleri gereğince cezalandırılmasına yönelik hükme yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafii ve sanığın temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 05.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.