12. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/15522 Karar No: 2017/7377 Karar Tarihi: 08.05.2017
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/15522 Esas 2017/7377 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2016/15522 E. , 2017/7377 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlunun murisi ... hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, murise ödeme emrinin tebliği sonrasında murisin vefat ettiği, alacaklı vekili tarafından mirasçılara ödeme emri tebliğinin talep edildiği, ancak muteriz borçluya ödeme emri tebliğ edilmediği, muteriz borçlunun mirasın reddi kararını sunarak icra müdürlüğüne 05.08.2015 tarihinde beyanda bulunduğu, daha sonra da icra mahkemesine başvurarak mirası reddettiğini, hakkında takip yapılamayacağını ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İİK’nun 168/5. maddesinde; borçlunun, borçlu olmadığı veya borcun itfa edildiği veya mehil verildiği veya alacağın zaman aşımına uğradığı veya yetki itirazını sebepleri ile birlikte beş gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerektiği düzenlenmiştir. Somut olayda, ödeme emrinin, muris borçluya 10.09.2013 tarihinde tebliğ edildiği, murisin 08.01.2014 tarihinde vefat ettiği, mirasçı olan borçluya ise, ödeme emrinin 04.01.2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 05/01/2016 tarihinde icra mahkemesine başvurarak itirazlarını sunduğu, bu durumda borçlunun ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır. Öte yandan borçlunun ödeme emrini haricen öğrendiğinden söz edilebilmesi için, borçluya usulsüz de olsa yapılmış bir ödeme emri tebligatının bulunması zorunludur. Takip dosyasında ise borçlu ... adına usulsüz de olsa yapılmış bir ödeme emri tebligatı yoktur. Bu durumda, adı geçen borçlu yönünden borca itiraz süresinin, tebliğden önce başladığını söylemek mümkün değildir. O halde mahkemece, borçlunun itirazının esasının incelenmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin süre aşımından reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.