Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/3405 Esas 2018/3835 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/3405
Karar No: 2018/3835
Karar Tarihi: 05.11.2018

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/3405 Esas 2018/3835 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ceza Dairesi'nde görülen bir davada sanık, silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan cezalandırıldı. Bölge Adliye Mahkemesi'nin verdiği hükmün temyiz edilmesi üzerine yapılan incelemede, yargılama sürecindeki usul işlemlerinin kanuna uygun olarak yapıldığı ve hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği belirlendi. İleri sürülen iddia ve savunmaların eksiksiz olarak sergilendiği ve özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşıldı. Bu nedenlerle, temyiz davası esastan reddedilerek hüküm onandı. Kanun maddeleri ise şöyle: TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, 62, 53, 58/9, 63.

16. Ceza Dairesi 2018/3405 E. , 2018/3835 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, 62, 53, 58/9, 63. maddeleri gereğince cezalandırılmasına yönelik hükme yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafii ve sanığın temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 05.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.