Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/1962
Karar No: 2010/4905
Karar Tarihi: 19.10.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/1962 Esas 2010/4905 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/1962 E.  ,  2010/4905 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil

    ...ve müşterekleri ile ...aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ...Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 28.07.2009 gün ve 79/147 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacılar 23.05.2007 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; dava konusu 127 ada 42 parsel sayılı taşınmazın önceden ortak miras bırakan babaları ...’e ait iken kadastroda yanlışlıkla anneleri ... adına tespit ve tescil edildiğini, bilahare kayıt maliki Hatice’nin bu yeri davalıya tapu memuru huzurunda düzenlenen satışla devir ettiğini, bu işlemin muvazaalı olduğunu ileri sürerek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile kök muris ... mirasçıları adına veraset belgesindeki payları oranında tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
    Davacıların aynı davalı aleyhine aynı taşınmaza yönelik olarak aynı yer mahkemesine 12.02.2008 havale tarihli dava dilekçesiyle açtıkları davada; kayıt maliki ...’in davalıya yaptığı temlikin muvazaalı olması nedeniyle saklı paya tecavüz edildiğinden davalı adına olan tapu kaydının iptali ile tenkisen mirasçılar adına payları oranında tesciline karar verilmesini talep etmişlerdir. Mahkemenin 2008/16 Esasına kayıtlı olan tenkis davası eldeki (2007/79 Esastaki) dava dosyasıyla HUMK.nun 45.maddesi uyarınca birleştirilmesine karar verilmiştir. Yargılamalar birleştirilen dosya üzerinden devam etmiştir.
    Davalı taraf, dava konusu taşınmazı tapu memuru huzurunda düzenlenen resmi sözleşmeyle satın aldığını, satıcının satış parasını aldığını, işlemin geçerli olduğunu tenkis davası için hak düşürücü sürenin geçtiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, kök miras bırakan ...’in tapusuz olan taşınmazını kadastrodan önce eşi ...’e yapmış olduğu harici satışın geçerli olduğu; yine kayıt maliki ...’in tapu memuru huzurunda 02.03.2006 tarihinde davalıya yapmış olduğu satışın bedeli ödenmesi nedeniyle geçerli bulunduğu açıklanarak davanın reddine karar verilmiştir.
    Hüküm, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kök muris ...’in ara miras bırakan ...’e haricen yapmış olduğu satışın geçersizliği, ara malik ...’in davalı ...’e yapmış olduğu satışın muvazaalı olduğu iddialarına dayalı olarak açılmış tapu iptali tescil ve tenkis isteklerine yöneliktir. Davacılar, ilk dava dilekçesinde murisin tüm mirasçıları adına iptal ve tescil talep etmiş iseler de keşifte isteklerini miras payları oranında iptal ve tescil olarak özgülemişlerdir.
    Bilindiği üzere ve kural olarak; tapusuz taşınmazların satışı herhangi bir şekil şartına bağlı değildir. Bu nedenle, kök miras bırakan ...’in ara malik ...’e 20.02.1989 tarihinde yapmış olduğu satış işleminin geçerli olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemenin bu yöne ilişkin iptal ve tescil isteğini reddetmesinde hukuka aykırılık yoktur. Ancak, talepler arasında tenkis ve muris muvazaası iddiaları da bulunmaktadır. Esasen, muris muvazaası isteği geniş kapsamlıdır. Dar kapsamlı olan tenkis isteğinin ayrı bir dava halinde ileri sürülmesi mümkün olduğu gibi aynı davada terditli olarak da ileri sürülmesi mümkündür. Somut olayda, tenkis isteğine ilişkin dava ayrı açılmış ise de muvazaa istekli dosya ile birleştirilmiştir. Ne var ki, tenkis isteğiyle ilgili olarak olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir.
    Bundan ayrı, uygulamada muris muvazaası olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak, mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış ya da ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir. Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihatları Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından; gizli bağış sözleşmesi ise Medeni Kanunun 706, Borçlar Kanununun 213 ve Tapu Kanununun 26.maddelerinde öngörülen şekil şartlarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak tapuda düzenlenen resmi satış sözleşmesinin muvazaa iddiası ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini istemeleri mümkündür. Açıklanan yasa maddeleri ve tevhidi içtihat kapsamına göre bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalı tarafa yapılan temlikin gerçek yönünün bir başka anlatımla, miras bırakanın asıl irade ve gerçek amacının tereddüte yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılması gerekir. Bunun için ülkenin ve tarafların yaşadıkları yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, somut olayla ilgili olarak olayların olağan akışı, miras bırakanın böyle bir sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir sebebinin olup olmadığı, davalı tarafın satın alma gücünün bulunup bulunmadığı, tapudaki resmi sözleşme tarihinden bu taşınmazın gerçek değeri ile akitte yazılı olan değerler arasındaki fark taraflarla miras bırakanın beşeri ilişkileri gibi olguların araştırılıp birlikte değerlendirilmesi zorunludur.
    Somut olaya gelince: Taşınmazın ilk maliki ...’dir. Bu kişi davanın taraflarının babasıdır. ... dosyada mevcut hasımsız veraset belgesine göre 11.02.1990 tarihinde ölmüştür. Tapuda muvazaalı işlemi yaptığı ileri sürülen ... kök muris Galip’in dul kalan eşidir. ... 03.05.2007 tarihli veraset belgesine göre 17.03.2007 tarihinde ölmüştür. Mirasçısı olarak davacılar ile davalı ve dava dışı çocukları kalmıştır.
    Dava konusu taşınmaza ilişkin kadastro tutanağı getirilmiştir. 127 ada 42 parsel sayılı taşınmazın 614,49 m2 olarak, iki katlı kargir ev ve arsası niteliğiyle, 05.08.2003 tarihinde, harici satış ve zilyetlik dikkate alınarak tam mülkiyet olarak ... adına tesbit görmüş ve itirazsız olarak 20.06.2004 tarihinde kesinleşmiştir. Kayıt maliki ...’in davalı Muharrem Aytekin’e temlikiyle ilgili resmi sözleşme fotokopisi getirilmiştir. Yapılan incelemede: ...’in 02.03.2006 tarihinde 127 ada 42 nolu parselin tamamını 12.000 Türk Lirası bedelle davalı oğluna temlik ettiği görülmüştür. Açıklanan olgular tarafların ve mahkemenin kabulündedir. Uyuşmazlık, ...’in davalıya tapu memuru huzurunda yapmış olduğu devir işleminin muvazaalı olup olmadığında ve tenkise tabi tutulup tutulmayacağında odaklanmaktadır. Yerel mahkeme tenkisle ilgili olarak herhangi bir araştırma ve inceleme yapmamış ve bu istekle ilgili olarak olumlu ya da olumsuz bir karar vermemiştir. Ancak, dar kapsamlı tenkisten önce daha geniş kapsamlı olan muris muvazaasına dayalı davanın yukarıda belirtilen tevhidi içtihat ve ilkeler göz önünde bulundurularak araştırılması, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir. Bunun için murisin yaşı, başkaca taşınmazının olup olmadığı, herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan maaş alıp almadığı, bu taşınmazı satmasında çok önemli bir nedenin bulunup bulunmadığı, davalının satın alma gücü, akit tarihine göre taşınmazın gerçek bedeli, öteki mirasçılara benzer temlikler yapıp yapmadığı gibi unsurların araştırılması gerekmektedir. Böyle bir araştırma ve incelemeyi içermeyen noksan soruşturmaya dayalı yerel mahkeme kararının bozulması gerekir.
    Davacılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerindedir. Kabulüyle hükmün HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 17,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine 19.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi