Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/6652
Karar No: 2016/3184
Karar Tarihi: 22.03.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/6652 Esas 2016/3184 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2015/6652 E.  ,  2016/3184 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 20.01.2015 tarih ve 2014/854-2015/18 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 22.03.2016 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacılar vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacılar vekili, müvekkillerinin davalı bankada hem müşterek ve hem de ayrı ayrı mevduat ve yatırım hesaplarına sahip olduklarını, müvekkillerinden ..."in 1926, ..."in 1932 doğumlu olduklarını, bir kaç yıl öncesinde müvekkillerinin damatları..."in kendi şirketleri için kredi alma ihtiyacı içine girmesi üzerine müvekkillerinin yüklü hesaplarına bağlı olarak bu şube ile damatlarını tanıştırdığını, kredi başvurusu üzerine de müvekkillerine bir takım boş belgeler imzalatıldığını, belge içeriği konusunda aydınlatma yapılmadığını, çeşitli tarihlerde bu boş belge imzalatma işleminin sürdürüldüğünü, müvekkillerinin zaman içinde hesaplarından bir takım paralar çekildiğini farketmeleri üzerine gerek kendileri tarafından gerekse vekilleri yoluyla 02/11/2011 ve 07/12/2011 tarihli dilekçe kapsamında 2002 yılından bu yana ki tüm hesap hareketleri yönünden bilgi istenmesine rağmen verilen yanıtlarda eksik belge gönderilip bilgilerin gizlendiğini ileri sürerek hesaplarından çekilen ve bloke konulan belirli tutarların davalıdan tahsilini telep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacıların ileri yaşlarının yapılan işlemlerin geçerliliğine etki ettiği iddiasının kanıtlanmadığı, boş kağıda imza atıldığı ve düzenlenen metnin imza atan kişinin iradesinin aksine doldurulduğu iddiasının da hukuken kabul edilebilir şekilde maddi kanıtlarla ortaya konulamadığı, davacıların hesabının teselsüllü müşterek hesap sözleşmesi niteliğinde bulunduğu, yapılan işlemlerde bankacılık mevzuatına aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı davacılar vekili temyiz etmiştir.
    Dava, bankacılık işleminden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda anılan gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
    Ancak, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davalı banka ile davacıların damadı olan kişi ile ilişkili firmalarla yapılan kredi sözleşmeleri denetime elverişli bir biçimde belirtilmemiş, hangi kredi sözleşmesinin hangi şirketle yapıldığı, bu krediye kefil veya teminat verenin kim olduğu, buna ilişkin geçerlilik koşullarının bulunup bulunmadığı, kredinin ödenip ödenmediği, yenileme veya limit artırımı olup olmadığı, buna yönelik davacıların imzalarının sıhhatli olup olmadığı, ödenmeme durumu var ise bu kredi bedelinin neye istinaden hangi hesaptan çekildiği ve çekilen hesapların niteliği denetime elverişli olacak şekilde belirlenmemiştir.
    Bu itibarla mahkemece yeni bir bilirkişi kurulundan rapor alınarak, davacıların hesaplarının ne zaman açıldığının, hesap sahibinin kim olduğunun, hesapların müşterek hesap olup olmadığının, müşterek ise teselsüllü olup olmadığının ayrı ayrı her hesap için açıkça belirlenmesi, bunun ardından dava konusu üçüncü kişilere kullandırılan kredilerin tek tek belirlenmesi suretiyle, bu kredilerin kim tarafından çekildiği, kefillerinin kim olduğu, verilen kefaletlerin geçerli olup olmadığı, miktarlarının ne olduğu, limit artırımlarının geçerli yapılıp yapılmadığı, kredilerin ödenip ödenmediği, ödenmemiş ise bedellerinin hangi hesaplardan alındığı hususlarının her bir kredi ve her bir hesap açısından hüküm kurmaya ve denetime yeterli olacak şekilde açıkça ortaya konulup belirlenmesi ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yeterli açıklıkta bulunmayan ve kurulan hükmü denetlemeye imkan vermeyen bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması doğru bulunmamış, hükmün bu nedenle davacılar yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün yukarıda yazılı nedenle davacılar yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 22.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi