13. Ceza Dairesi 2018/8203 E. , 2018/17008 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi"nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Y.C.G.K."nın istikrar bulmuş içtihatları( örneğin; 18.06.2013 günlü, 1444-305 ile 1454-312 esas ve karar sayılı kararlarında belirtildiği üzere) uyarınca; kararda “TCK"nın 58. maddesinin uygulanmasına” denilmesinin yeterli olduğu, ayrıca tekerrüre esas teşkil eden ilâmın gösterilmesinin zorunlu olmadığı, 5275 sayılı Kanunun 108/3 maddesi uyarınca, sanığın tekerrüre esas teşkil eden ilâmlarından en ağır olanının infaz aşamasında dikkate alınacağı ve sanığın tekerrüre esas ilâm veya ilâmları bulunmasına rağmen TCK"nın 58. maddesinin uygulanmamasına karar verilmiş veya bu hususta bir karar verilmemiş ya da hatalı biçimde kararda tekerrüre esas olan en ağır cezayı içeren ilâm yerine başka bir ilâm gösterilmiş ve aleyhe temyiz de yok ise, 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca aleyhe bozma yasağı bulunduğu kabul edildiğinden, birden fazla tekerrüre esas olabilecek hükümlülüğü bulunan sanık hakkında TCK"nın 58. maddesinin uygulanması sırasında, en ağır cezayı içeren ilâm (Şişli 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 05.05.2011 tarihinde kesinleşen 2008/1519 2010/376 S/K sayılı ilâmı) yerine, yazılı şekilde daha az ceza içeren başka bir ilâm tekerrüre esas alınmış ise de; aleyhe temyiz bulunmadığından sanığın kazanılmış hakkı gözetilerek kararda gösterilen ilâmdaki ceza miktarı infazda dikkate alınacağından, bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Sanık hakkında tekerrüre esas alınan Küçükçekmece 5. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2009/1217 Esas-2011/90 Karar sayılı ilamındaki mahkumiyeti, TCK"nın 141/1 maddesinde düzenlenen hırsızlık suçuna ilişkin olması ve hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nın 141. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca; ""Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur."" hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilip hakkında bahsedilen ilamın esas alınarak TCK"nın 58. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususu infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı kabul edilerek bozma sebebi yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
UYAP sisteminden alınan güneşin doğuş ve batış saatlerini gösteren çizelgeye göre, güneşin 16.42 battığı ve gece vaktinin de 17.42 sıralarında başladığının anlaşılması karşısında, saat 18.00 sıralarında gerçekleşen eylem nedeniyle sanık hakkında TCK"nın 143. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... "nun temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK 326/son maddesi uyarıncasanığın ceza süresi bakımından kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 28/11/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.