11. Hukuk Dairesi 2015/6879 E. , 2016/3183 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada.... Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 23.10.2014 tarih ve 2012/42-2014/239 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 22.03.2016 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasında 15/02/2001 tarihinde imzalanmış olan sözleşme ile müvekkilinin bu şirketin tek yetkilisi haline geldiğini, ancak sözleşmenin karşı tarafça 14/12/2007 tarihinde feshedildiğini, müvekkilinin Tack markasının gelişmesi, tanınması ve farkındalık yaratılması konusunda çalışmalar yaptığını, 14/12/2007 tarihinde verimli olmadığı gerekçesi ile sözleşmenin tazminatsız feshedilmesine rağmen, feshi müteakip önemli bir eğitim projesinin gerçekleştirilmesinin davalı tarafından müvekkilinden istendiğini, davalının sözleşmeyi feshinden sonra... Grup bünyesinde faaliyetlerini sürdüreceğini duyurduğunu, bu hususun... Grup Türkiye tarafından duyurulduğunu, sözleşmenin feshi dolayısıyla müvekkilinin zarara uğradığını, markanın tanıtımı dolayısıyla yapılan harcamaların sonuçsuz kaldığını, davalı şirketçe yapılan eylemlerin haksız rekabet niteliğinde olduğunu ve müvekkilinin portföy tazminatına hak kazandığını ileri sürerek müvekkilinin düçhar olduğu zararın şimdilik 150.000,00 TL tutarındaki kısmının, sözleşmenin mehilsiz ve tazminatsız feshi dolayısıyla 30.000,00 TL maddi tazminatın ve 100.000,00 TL portföy tazminatının faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı şirketin sözleşme ile belirlenen telif hakkı bedelini belirlenen miktarın altında ödemesi, davacı yanın çalışmalarından karşı tarafın tatmin olmaması, finansal yatırımlarının karşılığının sözleşmeye rağmen davacı yanca yerine getirilmemesi, tek satıcılık sözleşmesi tarafı olan davacının sözleşme geçerli olduğu dönemde müşteri çevresini oluşturma veya önemli ölçüde geliştirme konusunda yeterli çalışma yapılmamış olmasına göre sözleşmenin karşı tarafça haklı sebeplerle feshedildiği ve dolayısıyla davacının maddi tazminat taleplerinin yerinde bulunmadığı, öte yandan portföy tazminatı talep edebilmenin diğer şartlarının da bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, “münhasır temsilcilik sözleşmesi”inden kaynaklanan maddi zarar, kar kaybı ve portföy tazminatı taleplerine ilişkin olup, mahkemece yukarıda anılan gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş ise de, sözleşmenin uygulanacak kanun ile ilgili 19. bölümünde “işbu sözleşme,... yasalarına göre yorumlanacak ve ... yasaları ile yürütülecektir.” hükmünün bulunması ve Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun"un 24/1. maddesine göre de, sözleşmeden doğan borç ilişkilerinin tarafların açık olarak seçtikleri hukuka tâbi olması karşısında, mahkemece somut uyuşmazlığa tarafların seçtiği hukukun uygulanmaması doğru görülmemiş hükmün bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün yukarıda yazılı nedenle davacı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 22.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.