15. Ceza Dairesi 2019/4788 E. , 2019/7124 K.
"İçtihat Metni"Dolandırıcılık suçundan meçhul şüpheli hakkında yapılan soruşturma sırasında, suç yeri itibarıyla dosyanın Fethiye Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine dair Ortaca Cumhuriyet Başsavcılığının 27/11/2017 tarihli ve 2017/3525 soruşturma, 2017/271 sayılı yetkisizlik kararına müteakip İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine dair Fethiye Cumhuriyet Başsavcılığının 14/03/2018 tarihli ve 2017/11947 soruşturma, 2018/313 sayılı yetkisizlik kararı sonrasında bu kez suç yeri bakımından dosyanın Fethiye Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine ilişkin İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 16/04/2018 tarihli ve 2018/67536 soruşturma, 2018/6194 sayılı yetkisizlik kararı üzerine, yetki konusunun çözümü için dosyanın gönderildiği İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesince verilen Fethiye Cumhuriyet Başsavcılığının yetkili olarak belirlenmesine dair 25/04/2018 tarihli ve 2018/547 değişik iş sayılı kararı aleyhine, Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 17/05/2019 gün ve 94660652-105-48-6111-2019 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 22/05/2019 gün ve 2019/55189 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 12/10/2015 tarihli ve 2015/14021 esas, 2015/29798 karar sayılı ilâmında "....dolandırıcılık suçunun, iradesi fesada uğratılan kişinin yatırmış olduğu paranın fail tarafından çekildiği anda tamamlanacak olması nedeniyle suç yerinin de menfaatin temin edileceği yer olacağından hareketle...." şeklinde belirtildiği üzere, somut soruşturma dosyasına konu olayda, müştekinin hesabından yatırılan paranın ..."a ait olup,... ilinde bulunan ... ATM"sinden çekildiğinin tespit edilmesi karşısında, haksız menfaatin temin edildiği yerin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının yargı çevresinde kaldığı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 161/7. maddesinde yer alan "Yetkisizlik kararı ile gelen bir soruşturmada Cumhuriyet savcısı, kendisinin de yetkisiz olduğu kanaatine varırsa yetkisizlik kararı verir ve yetkili savcılığın belirlenmesi için soruşturma dosyasını, yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesine en yakın ağır ceza mahkemesine gönderir. Mahkemece bu konuda verilen karar kesindir." şeklindeki düzenleme karşısında, somut olayda ilk yetkisizlik kararının Ortaca Cumhuriyet Başsavcılığınca verildiği ve dosyanın Fethiye Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderildiği, ancak Fethiye Cumhuriyet Başsavcılığının da kendisini yetkisiz görerek dosyayı 14/03/2018 tarihli yetkisizlik kararı ile İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdiği anlaşılmakla, bu ikinci yetkisizlik kararından hemen sonra dosyanın Fethiye Cumhuriyet Başsavcılığına en yakın ağır ceza mahkemesine gönderilerek yetkili savcılığın belirlenmesi gerektiği cihetle, Fethiye Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 14/03/2018 tarihli yetkisizlik kararından sonra verilen yetkisizlik kararının hukuken geçersiz ve yok hükmünde olduğu gözetilerek, yetki uyuşmazlığı hakkında karar verilmesine yer olmadığına, dosyanın Fethiye Cumhuriyet Başsavcılığına en yakın ağır ceza mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği halde, yazılı şekilde uyuşmazlığın esastan incelenerek karar verilmesinde isabet görülmediğinden, İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 25/04/2018 tarihli ve 2018/547 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde merciince yerine getirilmesine, 24/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.