Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/6641
Karar No: 2016/3182
Karar Tarihi: 22.03.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/6641 Esas 2016/3182 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2015/6641 E.  ,  2016/3182 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
    Taraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 27/01/2015 tarih ve 2014/1052-2015/44 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 22.03.2016 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. ... Misafir dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, Özelleştirme Yüksek Kurulu"nun kararı ile elektrik dağıtım şirketlerinin özelleştirme kapsamına alındığını, 4046 sayılı Kanunun 20. maddesi ile de Özelleştirme İdaresi"ne devrilen Kamu İktisadi Teşekküllerinin anonim şirkete dönüştürüldüğünü, bu kapsamda hisselerinin tamamı ....."a ait olmak üzere 20 ayrı dağıtım bölgesi oluşturulup dağıtım şirketi kurulduğunu, bunlardan birinin de .....olduğunu, ..."ın bu şirketleri kurduktan sonra her biri ile ayrı ayrı 24/01/2006 tarihli işletme hakkı devir sözleşmesi imzalandığını, işletme devir hakkı sözleşmesinin 7.4 ve 7.6 maddeleri uyarınca yanlar arasındaki ilişkinin bahse konu sözleşme öncesi ve sonrası dönem olarak ikiye ayrıldığını, sözleşme öncesi döneme ilişkin her türlü sorumluluğun ....."a ait olduğunun kabul edildiğini, 17/05/2006 tarihinde .... ve ...."in ....."a ait elektrik telinin kopması sonucu ...."in ölmesi, ...."in ağır yaralanması neticesinde yapılan yargılama sonucu müvekkili tarafından 38.267,00 TL dava dışı adı geçenlere/yakınlarına ödeme yapıldığını, bahse konu ödemeye ilişkin olayın işletme hakkı devir sözleşmesi öncesi dönemde gerçekleştiğini, bu nedenle davalının ödenen bedelden sorumlu olduğunu ileri sürerek 38.267,00 TL"nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
    Davalı vekili davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2006/227 Esas sayılı davasına konu olay 17/05/2006 tarihinde meydana gelmiş olup, hüküm altına alınan miktarın davacı şirket tarafından 16/07/2008 tarihinde ödendiği, davaya dayanak olayın işletme hakkı devir sözleşmesi öncesinde 17/05/2006 tarihinde meydana geldiğinden ve bahse konu sözleşmenin 7.4 maddesi uyarınca dağıtım faaliyetinin .... tarafından yürütüldüğü dönemdeki iş ve işlemlerden doğan bütün sorumluluğun ...."a ait olacağı gerekçesiyle 28.147,53 TL"nin davalıdan tahsiline, söz konusu miktara dava tarihinden itibaren avans faizi hesaplanmasına, fazlaya ilişkin isteğin reddine karar verilmiştir.
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 1.441,75 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 22/03/2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
    KARŞI OY YAZISI

    Davacı talebini, 24.07.2006 tarihli İşletme Hakı Devir Sözleşmesinin 7. maddesine dayandırmaktadır. Bu madde, "Üçüncü Kişilerin Hak İddiaları" başlığını taşımaktadır.
    24.07.2006 tarihli İşletme Hakı Devir Sözleşmesi, dosyamızda davalı olan ...... ile hisselerinin tamamı bu şirkete ait ..... arasında yapılmıştır. Bir başka ifade ile, sözleşmenin imzalandığı tarihte ..... nin %100 hissesi davalı ....."a aittir.
    Hisse satış sözleşmesi, alıcı ..... ile satıcı .... arasında yapılmıştır. Hisse satış tarihine kadar, sözleşmede "Şirketler" içerisinde gösterilen ....."nin tüm hiseleri kamuya ait olup, bu satışla özelleştirilmiştir.
    Dava konusu ödemenin yapıldığı (16.07.2008) tarihte davacı ... hisseleri özelleştirilmemiş, dava konusu ödeme, davacı ... hisselerinin kamuya ait olduğu dönemde yapılmıştır. Dolayısıyla, bu ödeme şirket kayıtlarında mevcuttur. Bu nedenle, özelleştirme amacıyla hisse satışı tarihinden önce kayıt altına alındığından, davacı şirkete ait mali tablolarda yer alması gerekir. Davacı ... hisselerinin satıldığı tarihteki bilançosuna da yansıdığı ve bu bilançoya göre, davacı ... hisse değerinin belirlendiği, hisse satış sözleşmesinin imzalanması ile birlikte, Hisse Satış Sözleşmesi hükümlerine göre, alıcı tarafından, davacı ... satış tarihindeki bilançosunun bilindiğinin kabulü gerekir.
    Davacı ... hisselerinin satışı, özelleştirme kapsamında yapıldığından, uyuşmazlığın çözümünde uygulanacak hükümlerin belirlenmesinde ve sözleşmelerin yorumunda, bu hususun göz önünde bulundurulması gerekir.
    4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun"un 1. maddesine göre, özelleştirmenin amacı, bu madde kapsamındaki kamu kuruluşlarına ait payların, "..temel kuruluş amaçlarına uygun mal ve hizmet üretim birimlerinin işletilmesi haklarının, ekonomide verimlilik artışı ve kamu giderlerinde azalma sağlamak için özelleştirilmelerine ilişkin esasları düzenlemektir." şeklinde tarif edilmiştir. Buna göre özelleştirmenin amacı, ekonomide verimlilik artışı ve kamu giderlerinde azalma sağlamaktır. Özelleştirme kapsamındaki hisse satışlarından kaynaklanan ihtilaflarda, yasada belirtilen bu amacın göz önünde bulundurulması gerekir.
    Bütün bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, davacı ... hisselerinin özelleştirilmesinden önce yapılan bu ödeme, davalıdan ve kamudan istenemez. Bu talep, 24.07.2006 tarihli sözleşmenin 18.6. maddesi ile 28.06.2013 tarihli sözleşmenin "Alıcının Taahütleri" başlıklı 9.maddesi hükümlerine ve özelleştirmenin amacına aykırıdır. Dolayısıyla davanın reddi gerekir.
    Bu nedenlerle, mümeyyiz davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile yerel mahkeme kararının bozulması gerektiği görüşünde olduğumdan, sayın çoğunluğun onama kararına katılmıyorum.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi