Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2019/4756 Esas 2019/7121 Karar Sayılı İlamı

Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından şüpheliler ..., ... ve ... haklarında son soruşturmanın açılmasına yer olmadığına dair Nazilli Ağır Ceza Mahkemesinin 10/12/2018 tarihli ve 2018/113 esas, 2018/322 sayılı kararının itiraz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine bu karar aleyhine yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 08/05/2019 gün ve 94660652-105-09-4291-2019 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 22/05/2019 gün ve 2019/52879 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre, şüpheli avukatların alacaklı ... ve alacağı temlik alan... vekilleri sıfatıyla, müvekkillerinin herhangi bir alacağı olmadığı hâlde daha önce alacaklı müşteki ..."nın.... İcra Müdürlüğünün 2013/14931 ve 2013/15229 sayılı dosyaları üzerinden yürüttüğü icra takiplerini sonuçsuz bırakmak ve bahse konu icra takipleri kapsamında, Ankara 21. Asliye Hukuk Mahkemesinin 17/06/2014 tarih, 2013/544 esas ve 2014/376 karar sayılı ilâmı ile takip borçlusu ..."ya ait iken müşteki ..."ya devrine ilişkin işlemin iptaline karar verilen... ili, ... ilçesi,...mahallesi, ... ada ve ... parselde kayıtlı taşınmazın satışına engel olmak amacıyla, müvekkillerinin alacaklısı olduğu gerçeğe aykırı olarak düzenlettirdikleri veya düzenlettirildiğini bildikleri keşide tarihi 01/07/2013, vade tarihi 01/05/2014 olan ve 130.000,00 Türk lirası bedelli bonoya istinaden, borçlu müşteki ... hakkında ...İcra Müdürlüğünün 2014/2655 sayılı dosyası üzerinden muvaazalı icra takibi başlattıkları ve sözü edilen taşınmaz üzerine haciz uygulatıp satışının yapılmasını sağlayarak, her iki müştekinin de mağduriyetlerine sebebiyet verdikleri ve böylelikle atılı suçları işledikleri, soruşturma dosyası kapsamında kovuşturma izni verildiği, her ne kadar Nazilli Ağır Ceza Mahkemesinin 10/12/2018 tarihli kararı ile iddiaların soyut kaldığı, yapılan işlemlerin Avukatlık mesleğinin gereği kapsamında olduğu, şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçesiyle son soruşturma açılmasına karar verilmemiş ise de; mevcut delillerin son soruşturmanın açılması için yeterli olduğu, delillerin takdir ve değerlendirilmesinin de son soruşturma aşamasında davayı görecek olan mahkemesine ait bulunduğu gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, Nazilli Ağır Ceza Mahkemesinin 10/12/2018 tarihli ve 2018/113 esas, 2018/322 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde merciince yerine getirilmesine, 24/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.