Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/7039
Karar No: 2016/3177
Karar Tarihi: 22.03.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/7039 Esas 2016/3177 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2015/7039 E.  ,  2016/3177 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada....Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 05/02/2015 tarih ve 2014/985-2015/75 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 22/03/2016 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin % 95 payına sahip ortağı olduğunu, 08.03.2013 tarihinde hisselerin tamamının % 5 paya sahip davalı ..."e devredildiğini, şirketin 2001 yılında davacının abisi tarafından kurulduğunu, abinin hisselerinin tamamını davacıya devrettiğini, davalı ..."in şirketin kuruluşunda maddi desteği bulunmadığını, tarafların 2008 yılında davalı ..."ın kişisel borçları nedeniyle anlaşmalı olarak boşandıklarını, şirketin 2009 yılında çıkan yangında büyük zarar gördüğünü, sigorta hakkında tazminat davası açıldığını, sigorta şirketinin tazminatı ödememesi, 6102 Sayılı TTK"nın tek kişilik ortaklığa izin vermesi, açılan tazminat davasının akıbetinin belli olmaması, şirket aleyhine davaların açılması ve fiilen evli olmaları nedeniyle hisselerini bedelsiz olarak devredildiğini, davalının sigorta aleyhine açılan davanın kazanılmasının zor olduğunu, eğer hasar bedelini alabilirlerse müvekkilinin hakkını vereceğini belirttiğini, davalıya güvenilerek hisselerin verildiğini, hisse devrinden sonra davalının ailesi ile ilgisini kestiğini, evliliğin fiilen son bulduğunu, sigorta aleyhine açılan tazminat davasının kazanıldığı öğrenen davacının payını talep ettiğini, davalının hiç bir alacağı olmadığını belirttiğini, hisse devrinin davacı yanıltılarak hile ile yapıldığını, tazminat davasının kazanılması durumunda ödeme yapılacağı konusunda davacının kandırıldığını, hisse devir bedeli 190.000 TL"nin hiç ödenmediğini ileri sürerek, hile nedeniyle 08.03.2013 tarihli hisse devir sözleşmesinin iptalini, 7600 payın davacı adına tescilini, mahkemece talepleri kabul görmediği takdirde, TBK"nın 125. maddesi uyarınca sözleşmeden dönme haklarını kullandıklarından devredilen hisselerin müvekkili adına tescilini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili, tarafların 2008 yılında boşandığını, boşanmadan beş yıl sonra hisse devir sözleşmesinin yapıldığını, davacının serbest iradesi ile hisseleri devrettiğini, hisse devir bedelini nakden aldığını, iddiaların soyut nitelikte olduğunu, hile ve kandırmanın söz konusu bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacının hisselerini 08.03.2013 tarihinde davalı ..."e devrettiği, aynı tarihli ortaklar kurulu ile devrin davacının imzası ile onaylandığı, davacının basiretli tacir gibi davranması gerektiği, sözleşmenin yapılmasından itibaren bir yılılk hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Davacı vekili, davalının müvekkilinin eşi olduğunu, 2008 yılında anlaşmalı olarak boşandıklarını, 2009 yılında davalı şirketin çıkan yangında zarar gördüğünü, davalı ..."in sigorta aleyhine açılan davadan herhangi bir sonuç alınamayacağını belirtmesi ve tarafların fiilen evli olması nedeniyle bedelsiz olarak % 95 hissenin devredildiğini, açılan tazminat davasının kazanılması sonucu hisse devrinin hile ile, davacı yanıltılarak yapıldığını öğrendiklerini ileri sürerek, 08.03.2013 tarihli hisse devrinin hile nedeniyle iptalini, hisselerin davacı adına tescilini, olmazsa TBK"nın 125. maddesi uyarınca sözleşmeden dönme haklarını kullandıklarından devredilen hisselerin müvekkili adına tescilini talep etmiş, mahkemece TBK"nın 39. maddesine göre hilenin 1 yıl içinde ileri sürülmesi gerektiği, sözleşme tarihi olan 08.03.2013 ile dava tarihi olan 29.05.2014 tarihi arasında bir yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    TBK"nın 39. maddesi “ Yanılma veya aldatma sebebiyle ya da korkutulma sonucunda sözleşme yapan taraf, yanılma veya aldatmayı öğrendiği ya da korkutmanın etkisinin ortadan kalktığı andan başlayarak bir yıl içinde sözleşme ile bağlı olmadığını bildirmez veya verdiği şeyi geri istemezse, sözleşmeyi onamış sayılır. “ hükmünü haizdir.
    Hile, bir kimsenin; davranışı ile diğer şahsı irade beyanında bulunmaya sevk etmek için o şahısta hatalı bir fikrin doğumuna veya teyidine ya da devamına kasten sebebiyet vermesidir. (Prof. Dr. Kemal Oğuzman, Prof. Dr. Turgut Öz, Borçlar Hukuku, Genel Hükümler, İstanbul, 2009, s. 92 vd)
    Somut olayda, davacı taraf hileyi tazminat davasının sonuçlandığı 04.02.2014 tarihi itibariyle öğrendiğini ileri sürdüğüne göre, mahkemece tarafların delilleri toplanarak, davacının hile olgusunu ne zaman öğrendiği tespit edilerek, davacı tarafın terditli talebi üzerinde de durularak, neticesine göre bir karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 22/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi