MAHKEMESİ : ... Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi asıl dosya davacısı .. .. yerine geçen .. .. tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında ... ili, ... ilçesi, ... köyü, ...mevkiinde bulunan 129 ada 1 parsel sayılı taşınmaz 20.157.236,48 m2 yüzölçümü ve orman vasfıyla ... adına, aynı mevkide bulunan 115 ada 1 parsel 916.843,59 m2 yüzölçümü ve orman niteliği ile ...adına, aynı mevkide bulunan 116 ada 1 parsel 410.046,45 m2 yüzölçümü ve orman niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir.
Asıl davada davacı ... vekili dava dilekçesinde özetle; 115 ada 1 ve 116 ada 1 parsel nolu taşınmazların ... köyü sınırları içerisinde kaldığını, ancak kadastro tespit çalışmaları sırasında .. köyü çalışma alanı sınırlarında gösterildiğini, bu taşınmazların ... köyü sınırlarında tespit görmesi gerektiğini, ayrıca 129 ada 1 parsel nolu taşınmazın da haksız olarak ... köyü hudutlarına dahil edildiğini, bunun yanı sıra 129 ada 1 parsel nolu taşınmazın ayrıca vasfının da orman niteliğinde olmadığından bahisle 115 ada 1 parsel, 116 ada 1 parsel ve 129 ada 1 parsel nolu taşınmazların kadastro tespitlerinin iptali ile mahkemece saptanacak hukuka uygun ölçülere göre yeniden tespit ve tescili istemiyle dava açmıştır.
Birleştirilen dosyada davacı .... dava dilekçesinde özetle; ..köyünde yapılan kadastro çalışmaları sırasında, babası ...’ın yıllarca zilyetliğinde olan, onun ölümü ile de kendisine ve diğer mirasçılarına kalan 129 ada 1 nolu taşınmazın içinde tespit edilen bir kısım tarlanın ormanla bir ilgisi olmadığı halde orman olarak yazıldığını, dava konusu ettiği yerin eklemeli olarak 60 yıldan fazla süredir kendi zilyetliklerinde olduğunu belirterek, yapılan kadastro tespitinin iptali ile tespit edilecek bölümün muris babalarına ait veraset ilâmı uyarınca hisseleri oranında mirasçılar adına tapuya tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
Yargılamanın devamı sırasında 6360 sayılı Kanun yürürlüğe girdiğinden ve bu Kanunun 1. maddesi ve geçici 1. maddenin onüçüncü fıkrası uyarınca köy tüzel kişilikleri kaldırıldığından ve tüzel kişilikleri kaldırılan köylerin mahkemelerde süren davalarında katıldıkları belediyeler taraf olacağından, asıl dosyada davacı olan..... yerine ve .....na re"sen davacı sıfatı ile, asıl dosyada davalı olan ... köyü tüzel kişiliği yerine de yine.. ..na re"sen davalı sıfatı ile davetiye tebliğ edilmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, asıl dosyada davacı ve davalı köy tüzel kişiliklerinin aynı belediye sınırlarına katıldıklarından, davacı ve davalı sıfatının birleştiği gerekçesiyle; davalı ... köyü tüzel kişiliği yönünden asıl davada karar verilmesine yer olmadığına, davalılar ... ve ...yönünden asıl davanın reddine, birleştirilen ... Esas sayılı davanın reddine, çekişmeli ... ili, ... ilçesi, ... mahallesinde bulunan 115 ada 1 ve 116 ada 1 parsel nolu taşınmazlara ait kadastro tutanak asıllarının olağan usûllerden kesinleştirilmek üzere ... Kadastro Müdürlüğüne gönderilmesine, çekişmeli .. ili, ... ilçesi, ... mahallesinde bulunan 129 ada 1 parsel nolu taşınmazın tespit gibi orman vasfıyla ...adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm asıl dosya davacısı .. yerine geçen ....nca 129 ada 1 sayılı parselin orman niteliğinde tespit ve tescil edilmesine yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava, orman ve kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu ... köyünde orman kadastro çalışmalarının 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesine göre yapılarak 06.09.2006 - 06.10.2006 tarihleri arasında ilân edildiği ve davanın 05.10.2006 tarihinde askı ilân süresi içinde açıldığından kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmamaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 03/03/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.
.