16. Hukuk Dairesi 2017/4122 E. , 2017/6511 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 104 ada 69 ve 104 ada 80 parsel sayılı 27.325,24 ve 69.689,98 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı Hazine, çekişmeli taşınmazların 3402 sayılı Kanun"un 16. maddesinin (B) bendinde sayılan taşınmazlardan olması nedeniyle özel mülkiyete konu edilmesinin mümkün bulunmadığını ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 104 ada 69 parsel sayılı taşınmazın 24.11.2014 tarihli teknik raporda (B) harfi ile gösterilen bölümün tapusunun iptali ile yeni bir parsel numarası verilerek davacı Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, (A) harfi ile gösterilen bölüme yönelik davanın ise reddine, çekişmeli 104 ada 80 parsel sayılı taşınmazın 24.11.2014 tarihli teknik raporda (D) harfi ile gösterilen bölümün tapusunun iptali ile yeni bir parsel numarası verilerek davacı Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, (C) harfi ile gösterilen bölüme yönelik davanın ise reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine temsilcisi ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli 104 ada 69 ve 104 ada 80 parsel sayılı taşınmazların hükme dayanak yapılan fen bilirkişisi raporunda (A) ve (C) harfleri ile gösterilen bölümlerinin davalı tarafın dayandığı tapu kayıtları kapsamında kaldığı, (B) ve (D) harfleri ile gösterilen bölümlerinin ise dayanak tapu kayıtları kapsamında kalmadığı, bu bölümlerin mera vasfında oldukları ve zilyetlikle kazanım şartlarının gerçekleşmediği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Davalı taraf, Hazine’nin de taraf olduğu tescil davası sonucu oluşan 30.05.2007 tarih-1, 13.12.2002 tarih 3 ve 5 numaralı tapu kayıtlarına dayanmış, tapu kayıt dayanağı tescil ilamı ve krokileri getirtildiği halde kapsamları, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20/A maddesi uyarınca haritasına göre belirlenmemiştir. Diğer yandan temyiz aşamasında temin edilen belgelerden dayanılan tapu kayıtlarının sırasıyla miktarlarından daha fazla büyüklükteki dava dışı 104 ada 82 (39.108,00 metrekare), 104 ada 158 (56.036,00 metrekare) ve 104 ada 75 (14.203,00 metrekare) parsel sayılı taşınmazlara revizyon gördükleri anlaşılmış olup mahkemece yapılan uygulama sırasında bu hususta dikkate alınmamıştır. Eksik ve yetersiz soruşturmaya dayanılarak karar verilemez. Sağlıklı sonuca varılabilmesi için dayanılan tapu kayıtlarının revizyon gördüğü tüm taşınmazlar eksiksiz tespit edilmeli, daha sonra taşınmazların başında icra edilecek keşif sırasında, uzman teknik bilirkişi eliyle davalı tarafın dayanağı ve tescil ilamı ile oluşan tapu kayıtlarının haritası zemine uygulanarak kapsamları, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20/A maddesi uyarınca haritasına göre belirlenmeli, kapsam tayininde tapu kayıtlarının revizyon gördüğü dava dışı taşınmazlar da dikkate alınmalı, teknik bilirkişiye uygulanan tapu kayıtlarının haritasının kapsadığı alanı gösterir ve keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, çekişmeli taşınmazların kayıt kapsamında kalıp kalmadığı belirlenmeli, kayıt kapsamında kalan taşınmaz ya da taşınmaz bölümleri davalı tarafa verilmeli, taşınmazların kısmen ya da tamamen tapu kayıt kapsamı dışında kaldıklarının tespiti halinde ise dosyadaki mevcut ve yeterli delillere göre davalı tarafın zilyetlikle taşınmaz edinme şartlarını haiz olmadığı gözetilerek davanın kabulüne karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de; çekişmeli 104 ada 69 parselin (B) ve çekişmeli 104 ada 80 parsel sayılı taşınmazın ise (D) harfi ile gösterilen bölümlerinin mera vasfında oldukları belirlenmiş ve hüküm gerekçesinde de bu bölümlerin mera vasfında oldukları vurgulanarak davanın bu bölümler yönünden kabulüne karar verilmiş olduğuna göre bu bölümlerin "mera olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına" karar verilmesi gerekirken davacı Hazine adına özel mülk olarak tapuya tescil kararı verilmesi de isabetsiz olup, davacı Hazine temsilcisi ve davalı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalı ..."a iadesine, 12.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.