20. Hukuk Dairesi 2015/6452 E. , 2016/2749 K.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ... köyü mevkiinde bulunan toplam 12000 m² yüzölçümündeki taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir.
Mahkemece, dava dilekçesinde sınırları yazılı 04/10/2010 tarihli krokide (A) harfi ile gösterilen 3124,25 m² ve (B) harfi ile gösterilen 2759,56 m² yüzölçümündeki taşınmazlar hakkındaki davanın kabulü ile davacı ... ... adına tapuya tesciline, müdahil ... ... ve ... ... davasının HUMK"nın 409/5. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı ve dahili davacılar vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz incelemesi üzerine yerel mahkeme hükmü Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 15.04.2013 tarih ve .../... E. - ... K. sayılı ilâmı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle; “Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; yörede 1969 yılında seri bazda yapılıp kesinleşen orman kadastrosu olduğundan, ancak orman kadastro hattına bitişik olan yerlerde orman kadastrosu haritası uygulanarak, tahdide bitişik olmayan yerlerin ise orman tahdidi yapılmış sayılamayacağından, taşınmazların orman niteliğinin saptanması için usûlüne uygun orman araştırması yapılması ve öncesinin belirlenmesi gerekir. Hükme dayanak alınan orman bilirkişi raporunda, davacı lehine tescile karar verilen taşınmaz bölümlerinin memleket haritasında açık alanda kaldığı bildirilmesine rağmen, rapora ekli haritada yeşil alanda gösterilmiştir. Taşınmazların eğiminin yüksek olduğu bildirilmiş, 6831 sayılı Kanunun 1/J maddesi karşıt anlamından orman sayılan yerlerden olup olmadığı değerlendirilmemiştir. Orman sınırlandırılması yapılmayan veya sınırlandırılmanın ilk olarak yapıldığı yerlerde, bir yerin orman niteliğinin ve hukukî durumunun 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanun hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. Mahkemece, eski tarihli ve 1980’li yıllara ait memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç mühendis ve bir fen elemanı yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, kesinleşmiş orman kadastrosu da bulunduğuna göre, fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazların konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, (A) ve (B) harfli bölümlerin eski tarihli belgelerde açık alanda kalan kısımları belirlenmeli, üzerindeki ağaçların yaşı saptanmalı, davalı taşınmazların 6831 sayılı Kanunun 17/2 maddesi kapsamında orman içi açıklığı niteliğinde olup olmadığı da araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmelidir.” denilmiştir.
Mahkemece bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonunda; davacıların 02.02.2015 havale tarihli dilekçeleri ile davadan feragat ettiklerini bildirdikleri ve feragatın davayı sonuçlandıran işlemlerden olması gerekçesiyle, davacıların davasının feragat nedeni ile reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... ... vekilince ücreti vekalete yönelik yemyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazların tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 20/07/1969 tarihinde seri bazda yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Genel arazi kadastrosu işlemi 1955 yılında yapılmış ve sonuçları 23/03/1955 - 23/04/1955 tarihleri arasında ilân edilmiş ve kesinleşmiştir. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 6/1 maddesi gözetilerek vekalet ücretine hükmedilmiş olduğu anlaşıldığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 03/03/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.