3. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/14451 Karar No: 2017/2962 Karar Tarihi: 13.03.2017
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/14451 Esas 2017/2962 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2016/14451 E. , 2017/2962 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki nafaka davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, boşanma davası ile hüküm altına alınan 300 TL yoksulluk nafakasının yetersiz kaldığını ileri sürerek, nafakanın aylık 1.000 TL"ye çıkartılmasını istemiştir. Davalı, talep edilen nafakanın fahiş olduğunu, bu miktarı ödeyecek ekonomik gücü bulunmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile daha önce .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/963 E- 2012/502 K sayılı ilamı ile davacı lehine hükmedilen 300.00- TL Yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 200.00- TL daha artırılarak 500.00- TL" ye yükseltilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir. 1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-)TMK. nun 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında, nafakanın takdir edildiği boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın
./..
TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ; Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 13.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.