
Esas No: 2022/7873
Karar No: 2022/9195
Karar Tarihi: 22.09.2022
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2022/7873 Esas 2022/9195 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Alacaklı tarafından borçlu hakkında başlatılan adi kira ve hasılat kiralarına ilişkin icra takibinde, borçlunun yasal süresi içerisinde yaptığı itirazın kaldırılması ile temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesinin talep edildiği, ancak borçlu tarafından kira borcunun olmadığı belirtilerek itiraz edildiği görülmüştür. Mahkeme, borçlunun kira ilişkisine ve kira miktarına açıkça karşı çıkmaması karşısında kira ilişkisinin ve aylık kira miktarının kesinleştiğinin kabul edilmesi gerektiği sonucuna vararak davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir. Kanun maddeleri olarak; İcra ve İflas Kanunu'nun 269/2. maddesi ve 269/c maddesi gösterilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından borçlu hakkında başlatılan adi kira ve hasılat kiralarına ilişkin icra takibinde, alacaklının icra mahkemesine başvurusunda; örnek 13 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun yasal süresi içerisinde icra müdürlüğüne yaptığı itirazın kaldırılması ile temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesinin talep edildiği, ilk derece mahkemesince itirazın kaldırılması talebinin reddine ve esasa ilişkin nedenlerle reddedilmediğinden davalı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verildiği, karara her iki tarafça istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verildiği, kararın alacaklı yanca itirazın kaldırılması ve tahliyeye karar verilmesi gerektiğinden bahisle, borçlu tarafından ise alacaklı aleyhine tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle temyiz edildiği görülmektedir.
İcra ve İflas Kanunu'nun 269/2. maddesi hükmü gereğince ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde itiraz sebeplerini aynı yasanın 62. maddesi hükümleri dâhilinde icra dairesine bildirmeye mecburdur. Borçlu itirazında kira akdini ve varsa buna ait mukavelenamedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmez ise akdi kabul etmiş sayılır. İcra ve İflas Kanunu'nun 269/c maddesine göre borçlu akdi reddetmeyip kiranın ödendiğini veya sair bir sebeple istenemeyeceğini bildirerek itiraz etmiş ise itiraz sebeplerini ve isteğini noterlikçe re'sen tanzim veya imzası tasdik edilmiş veya alacaklı tarafından ikrar olunmuş bir belge ile ispat etmeye mecburdur.
Somut olayda; taraflar arasında 28.09.2015 başlangıç tarihli, 10 yıl süreli kira sözleşmesinin varlığı hususunda uyuşmazlık yoktur. Kira sözleşmesinin 12. Maddesinde yer alan '' Binada mücbir sebeplerle meydana gelebilecek deprem, dışarıdan gelecek yangın, su baskını ve benzeri afetler ile binanın yapımından kaynaklanan zararlar kiralayan tarafından giderilerek, kullanılır hale getirilecektir. Bu süre için kira ödemesi yapılmayacaktır. Binanın kullanıldığı müddetçe kullanımdan kaynaklanan hasarlar kurum tarafından yaptırılacaktır.'' şeklindeki düzenlemeye dayanılarak borçlu kiracı tarafından; kiralanana ait uzman raporları dosyaya sunulmak suretiyle, sözleşmeye konu yurt binasının deprem yönetmeliğine uygunluğu açısından hazırlatılan teknik raporda binanın taşıyıcı sisteminin yeterli performansa sahip olmadığının tespit edilmesine rağmen kiralayan tarafından yapılması gereken güçlendirme çalışmasının yapılmadığı nedenle kiralayana herhangi bir borçlarının bulunmadığı belirtilerek borca itiraz edildiği görülmektedir.
Buna göre; borçlunun kira ilişkisine ve kira miktarına açıkça karşı çıkmaması karşısında İİK'nun 269/2. maddesi gereğince kira ilişkisinin ve aylık kira miktarının kesinleştiğinin kabulü gerekir. Bu durumda davalı borçlu kiranın ödendiğini veya sair bir sebeple istenemeyeceğini İİK’nun 269/c maddesinde belirtilen belgelerle kanıtlamak durumunda olmakla, kira sözleşmesinin 12.maddesinde "meydana gelebilecek" bir afet durumundaki sorumluluk düzenlenmiş olup somut olayda kira sözleşmesinden sonra gerçekleşmiş bir afetten söz edilemeyeceği, sözleşmenin bu şartı ileri sürülerek kira borcunun bulunmadığına yönelik iddiaların olaya uygulanabilirliğinin mümkün olmadığı anlaşmakla mahkamece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken davanın reddi yönünde yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:
Davacı kiralayanın temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca, ... Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesinin 13.04.2022 tarih ve 2022/1102 E. - 2022/937 K. sayılı istinaf talebinin reddine ilişkin kararının KALDIRILMASINA, ... 13. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 28.09.2021 tarih ve 2021/99 E. - 2021/564 K. sayılı kararının BOZULMASINA, bozma nedenine göre borçlunun temyiz itirazının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, 22/09/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.