23. Hukuk Dairesi 2013/8383 E. , 2014/1700 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İzmir 6. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 15/07/2013
NUMARASI : 2012/455-2013/428
Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline ait 14 numaralı parsel üzerine inşaat yapılması için davalı şirket ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını ve sözleşmenin tapuya şerh edildiğini, ancak davalının inşaata bir türlü başlamadığı gibi, Belediye"ye başvurduklarını, işlemlerin devam ettiğini söyleyerek müvekkilini sürekli oyaladığını, ayrıca müvekkiline ait arsa üzerine tek başına inşaat yapılmasına belediyece izin verilmediğini ancak 13 ve 15 parsellerle tevhid edilmesi sonucu inşaat yapılabileceğini ve davalı yüklenicinin 13 parsel sahipleri ile sözleşme imzaladığını öğrendiklerini, ancak 15 parsele ilişkin yapılmış bir sözleşme olmadığını, 15 parsel sahiplerinin durumdan haberdar olmadıklarını, buna göre davalının sözleşmenin uygulamaya geçirilmesi için hiç bir işlemde bulunmadığını, bu haliyle müvekkiline ait taşınmaza inşaat yapmasının hukuken imkansız olduğunu ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile tapudaki şerhin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, öncelikle müvekkilinin tacir olması nedeniyle davanın Ticaret Mahkemesi"nde görülmesi gerektiğini, davacıya ait 14 parsele Belediyece verilecek imar durumuna göre inşaat yapılmasının kararlaştırıldığını, ancak imar durumu başvurusu yaptıklarında, bu parselin 13 ve 15 parsellerle tevhid edilmesi sonucu inşaat yapılabileceğini öğrendiklerini, bu durumdan haberdar olan davacının müvekkilini yanılttığını, diğer parsel malikleriyle sözleşme yapılmasının imkânsız olduğunu ve sözleşmede bu yönde bir hüküm de bulunmadığını, bu haliyle sözleşmenin baştan itibaren geçersiz olduğunu, feshine karar verilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacıya ait sözleşmeye konu taşınmaz üzerine doğrudan inşaat yapılma imkânının bulunmadığı, bu taşınmaz ile birleştirilmesinde zorunluluk bulunan diğer taşınmazların malikleriyle yapılmış bir başka sözleşme de olmadığı, bu durumda sözleşmenin yapıldığı tarih itibarıyla inşaata başlanılması yönünden hukuki engel bulunduğundan sözleşmeye geçerlilik tanınamayacağı, geçersiz sözleşmeye dayanılarak tapuya işlenen şerhin geçersiz olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile taraflar arasındaki sözleşmenin geçersiz olduğunun tespitine, tapudaki şerhin terkinine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle davalı vekili tarafından 10.01.2013 tarihli cevap dilekçesinde, diğer parsel malikleriyle sözleşme imzalanmasının ve dolayısıyla sözleşmenin yerine getirilmesinin imkânsız olduğu
bu haliyle sözleşmenin BK"nın 20. maddesi uyarınca geçersiz olduğu belirtilerek, sözleşmenin geçersizliğine karar verilmesinin talep edilmiş olmasına ve davalı tarafça temyiz dilekçesinde tevhid için süre verilmesi gerektiği itirazında bulunularak savunma değiştirilmiş ise de, HMK"nın 141/2 maddesi uyarınca davacı vekilinin savunmanın genişletilmesine açık muvafakatının bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.